6. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma, Bölgesel Ağ girişimine ev sahipliği yapacak.
Homofobiye karşı mücadelede dayanışma için Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan Ülkeleri LGBT Ağı oluşturmayı planlayan Kaos GL, Bölgesel Ağ’ı örgütleme hazırlıklarına başladı.
“Homofobiye Karşı Bölgesel Ağ” girişimi için uluslararası çağrıda bulunan Kaos GL, Ermenistan, İsrail, Filistin, Lübnan, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan, Gürcistan, Kıbrıs (Kuzey/Güney), Azerbaycan gibi ülkelerden katılımcıları 6. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma’ya davet ediyor. Altıncı Buluşma programında 20 Mayıs Cuma günü “Bölgesel Ağ” toplantına ayrılacak.
Kaos GL, 16 yıl önce kendini deklare edip mücadele perspektifini tanımlarken, “Ortadoğu ve Balkan Ülkeleri Eşcinselleri Konferansı”nı bir hayal olarak ilan etmişti. 2006’dan beri devam eden Buluşma’nın temel forumlarından biri “Homofobiye Karşı Mücadelede Uluslararası Deneyimler” oldu.
Kaos GL tarafından her yıl 17 Mayıs Haftasında organize edilen Homofobi Karşıtı Buluşma’nın altıncısının merkezi etkinlikleri, 1-22 Mayıs 2011 tarihlerinde Ankara’da gerçekleşecek. Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği ayrımcılığına karşı mücadele yürüten Kaos GL, Buluşma’yı, homofobi ve transfobiye karşı örgütlüyor.
Homofobiye karşı mücadelede dayanışma için Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan Ülkeleri LGBT Ağı oluşturmayı planlayan Kaos GL, “Homofobiye Karşı Bölgesel Ağ” girişimi için bir metin hazırladı.
HOMOFOBİYE KARŞI BÖLGESEL AĞ
Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan Ülkeleri LGBT Ağı
GEREKÇE
Kaos GL, 2011 yılında, 6. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma’yı örgütleyecek.
2006’dan beri devam eden Buluşma’nın temel forumlarından biri “Homofobiye Karşı Mücadelede Uluslararası Deneyimler” oldu.
Kaos GL, 16 yıl önce kendini deklare edip mücadele perspektifini tanımlarken, “Ortadoğu ve Balkan Ülkeleri Eşcinselleri Konferansı”nı bir hayal olarak ilan etti.
Bölge ülkelerindeki LGBT’lerin varoluş ve özgürlük mücadeleleri, Türkiye’nin ilk LGBT örgütlerinden biri olan Kaos GL’nin sürekli gündemlerinden birini teşkil etti.
Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan ülkelerinin sahip olduğu her etnik, dinsel ve kültürel çeşitliliğin yansımaları Türkiye toplumunda da mevcuttur.
Kaos GL, söz konusu çeşitliliğin LGBT harekette de karşılığını bulması ve kendini ifade edebilmesi için en baştan beri çalışır.
Türkiye dahil bölge ülkelerinde homofobi, sivil toplum ile kamusal alanda, ırkçılık ve milliyetçilik ile sarmalanarak kurumsallaşmaktadır.
Kurumsallaşan homofobi, bölge ülkeleri arasındaki tarihi düşmanlıklara eklemlenerek toplumlar arasındaki mevcut yabancılaşmayı arttırmaktadır.
Bölgedeki ırkçı ve milliyetçi politikaların homofobik ve cinsiyetçi tezahürlerine karşı mücadele edecek olanlar doğrudan yerel LGBT örgütlenmeleri ve bu örgütlenmelerinin kendi aralarında kuracağı bölgesel yatay ağdır.
VAROLAN DURUM
Bölge LGBT örgütlenmeleri uluslararası ağlarda karşılaşsalar da kendi aralarındaki iletişim yeterli değildir.
Bölgedeki LGBT varoluşunun antropolojik ve sosyolojik bilgisine doğrudan erişimin yerel ve bölgesel olanakları değerlendirilememektedir. Söz konusu bilgi daha çok oryantalist ve kolonyalist bir dolayımdan süzülerek bölgeye gelmektedir.
Bölge LGBT örgütlenmeleri arasındaki iletişimsizliğin temel nedenlerinden biri fiziki olup maddi engellerden kaynaklansa da kendi toplumuna ve bölgeye yabancılaşma diğer tüm engellerin aşılmasında belirleyici olmaktadır.
Bölgedeki LGBT bireyler kendi hayatlarına sahip çıkamamakta ve kurtuluşu bölge dışına özelde “Batı”ya gitmekte bulmaktadır. Özellikle İran’da ise can güvenliği bulunmadığından, Türkiye üzerinden Avustralya, Kuzey Amerika ve Kuzey Batı Avrupa’ya iltica etmek üzere yoğun bir LGBT sığınmacı akını yaşanmaktadır.
Bölge ülkelerinin hükümetleri LGBT haklarının insan hakları olduğu gerçeğini kabul etmeye yanaşmamaktadır.
Bölge ülkelerinin bazıları resmi ve hukuki görmezden gelme ile yetinmeyip, LGBT realitesinin inkârını bir devlet politikası olarak kurmakta ve LGBT’leri sosyal hayattan dışlamakta, yaşam hakkını gasp etmekte, sosyal hayattaki kültürel cezalandırmalara seyirci kalmaktadır.
Bölge ülkelerinde ırkçılığa, milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşları ve sendikalar homofobiye karşı mücadeleyi kendi alanlarına dahil etmekte gönülsüz davranmaktalar.
Sosyal ve kültürel etkileri farklılık gösterse de bölge ülkelerinde hakim üç büyük din de homofobik söylemi üretmekte ve yaymaktadır.
Irkçı ve milliyetçi söylemlerin devlet politikaları ile kurumsallaştırılması, ülkeler arası sınırların aşılmaz toplumlar arası sınırlara dönüşmesine yol açmaktadır.
Eski Yugoslavya’nın dağılması ile birlikte ortaya çıkan yeni milliyetçiliklerin ortak üretimi homofobi olmuştur.
Türkiye-Ermenistan sınırı açılmazken iki toplumda da milliyetçilik ve homofobinin üretilmesi için her türlü kapı sonuna kadar açılabilmektedir.
Bosna-Hersek ile Sırbistan arasındaki milliyetçi ayrışma homofobik ortaklaşmaya halel getirmediği gibi Kıbrıs’taki ayrışmada da milliyetçilik ile homofobi aynı şekilde birbirini beslemektedir.
İran yönetiminin homofobik inkârı yaşam hakkının ihlaline yol açmakta ve İranlı LGBT sığınmacıların sorunlarını kronikleştirmektedir.
Irak’taki işgal ve savaş ortamı geleneksel homofobik söylemleri şiddete dönüştürmüş ve LGBT’lerin yaşam hakkını ortadan kaldıran bir ortama yol açmıştır.
Savaş ortamında Filistinli eşcinseller gözden çıkarılacak ilk kesim olmakta, çifte kıskaç ile kuşatıldıkları ablukayı yarmak için dayanışmadan yoksun bırakılmaktadır.
Türkiye-Suriye arasında geçiş olanakları son zamanlarda artmış olup, Türkiye-Irak arasındaki geçiş olanaklarının yakın zamanda artma olasılığının güçleneceği anlaşılmaktadır.
HEDEF
Homofobiye karşı mücadelede dayanışma için Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan Ülkeleri LGBT Ağı oluşturmak istiyoruz.
Bölgede, LGBT’lerin kendilerini saklamak zorunda kalmadan ifade edebilecekleri ve yaşayabilecekleri bir sosyal, kültürel ve politik hayatı amaçlıyoruz.
LGBT’lerin kendi bölgelerinde doğrudan örgütlenmelerini ve mevcut örgütlenmelerin bölgesel dayanışması ile güçlenmelerini istiyoruz.
Homofobi probleminin sadece LGBT bireylerin ve örgütlenmelerinin değil, aynı zamanda bölgede ırkçılığa, milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşları ile sendikaların da meselesi olduğu gerçeğinin bilince çıkarılmasını ve gündeme alınmasını istiyoruz.
Bölge medyasının nefret söylemi üreten, milliyetçiliği körükleyen ayrımcı, militarist, cinsiyetçi ve homofobik dilinin değişmesini ve barışçıl bir yayıncılığın gelişmesini hedefliyoruz.
LGBT örgütlenmeleri olarak bölge ülkelerinin devlet politikalarından yana değil etnik ve dini kökenlerinden dolayı ırkçı, ayrımcı uygulamalara hedef olan sosyal, kültürel, dini kesimlerden yana politikaların savunulması ve hayata geçirilmesini destekleyeceğiz.
NE YAPACAĞIZ?
Homofobinin küresel bir mesele olduğu gerçeğinden hareketle Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan bölgesindeki LGBT bireylerin ve örgütlerin homofobiye karşı mücadele deneyimlerini öğrenmek ve kendi deneyimimizi paylaşmak istiyoruz.
Bölge toplumlarında ve kültürlerinde LGBT bireylerin ve heteroseksüellerin birlikte özgürleşeceği bir dünyaya dair düşüncelerimizi paylaşmak ve tartışmak istiyoruz.
Sorunlarımıza çözüm yolları arıyoruz ve bulduğumuz çözüm yollarını paylaşmak ve gerektiğinde birlikte müdahale edebilmenin maddi ve manevi olanaklarını yaratmak istiyoruz.
Öncelikle Ermenistan, İsrail, Filistin, Lübnan, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan, Gürcistan, Kıbrıs (Kuzey/Güney), Azerbaycan gibi ülkelerden katılımcıları Türkiye’nin başkenti Ankara’ya, 17 Mayıs haftasına, 6. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma’ya davet edeceğiz. Buluşma kapsamında 1 tam günlük bir toplantı organize edeceğiz.
Buluşmanın ardından seçilecek bölge ülkelerinden dördünde homofobiye karşı mücadele pratiklerinin aktarımları için atölyeler düzenleyeceğiz.
NASIL ÇALIŞACAĞIZ?
Tüm bölge ülkelerinden LGBT örgütler ve inisiyatifler Homofobiye Karşı Bölgesel Ağ’a katılabilir.
Yerel koşullarından dolayı kendi ülkesinde çalışamadığı için başka ülkelerde kurulmuş LGBT inisiyatif ve örgütler de Bölgesel Ağ’a katılabilecekler.
Bölgeden katılmak isteyen her LGBT inisiyatif ve örgüte açık ve önceden duyurulacak toplantılar yapacağız.
Bölgesel yatay ağda bir araya gelmek için devlet politikalarından kaynaklanan önyargılardan uzak duracak, ayrım yapmadan yerel ve ortak sorunlar üzerinden bir araya geleceğiz.
Deneyim, bilgi paylaşımı ve haberleşmek için e-grup oluşturacağız.
17 Mayıs haftasında, Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma kapsamında 1 veya 2 günlük Bölgesel Ağ Toplantısı organize edeceğiz.
gay toplumu okadar dejenere olmuşki, ben bile nerdeyse homofobik oldum, ilk önce ne olduğumuza bakalaım sonra diğerlerini eleştirelim... SEX elbetteki lazım ama bunu böyle tiksindirecek kadar hatda iğrenç laflarla duyurursanız diğerleride sizin için iyi düşünmezler...... Yazan :askcaBeğen
Homofobiye, karşı yapılacaklar aslında Türkiye`de biraz farklı. İnsanlarımızın çoğu homofobik, eşcinsellerden tiksiniyor, nefret ediyor vs. Bence insanların, eşcinsellerden tiksinmesi cok fazla önemli değil, asıl olan eşcinsellere eziyet edemiyeceğinin bilincinde olmasıdır. Yani siz, bir şey sevmeyebilirsiniz, o zaman ondan uzak durursunuz, konuşmazsınız. Ama Türkiyede, eşcinsellere homofobik yaklaşımın yanısıra, onları kolay av olarak görme, öldürme girişimleri zaten tüm dünyaca biliniyor. Bence Türkiyede insanlar, eşcinselleri, sırf eşcinsel yada trans olduklarından dolayı kolayca katledemeyeceklerini, bunun yasalarca cezası olduğunu bilmeleri gereklidir. Türkiyede, en fakir ve cahil halk bile, kendini eşcinsellerden üstün görüyor, yani adamın teki, eşcinsel olduğunu bildiği bir professora hakaret edebiliyor, ya da dayak atabiliyor. Bu bağlamda, eşcinseller saldırya cok acık, ve KOLAY HEDEF. Bu nedenle homofobiyi engelleme çabaları; eşcinsellere karşı yapılan şiddetin, ÇOK CİDDİ BİR ŞEKİLDE cezalandırılması ile olur diyorum. Bu söylediklerim Türkiye için geçerli tabii. Yazan :CalgaryBeğen