Önyargılarınızla Yüzleşmeye Hazır mısınız?
Üç Kadın: Biri Başörtülü… Biri Kürt… Biri Lezbiyen…
“Çirkin İnsan Yavruları” Çocukluklarından İtibaren Onlara Yaşatılanların Kendilerinde Bıraktıkları İzleri Görünür Kılıyor…
II. Baki Koşar Nefret Suçları ile Mücadele Günleri etkinlikleri kapsamında 20 Şubat Cumartesi günü saat 18:00’da “Çirkin İnsan Yavrusu” adlı oyunla yer alacak olan Oyun Deposu, sizi önyargılarınızla yüzleşmeye davet ediyor.
Oyun Deposu, Ekim 2007’de dansçı ve koreograf Maral Ceranoğlu, dramaturg Ceren Ercan ve oyuncular Yelda Baskın, Gülce Uğurlu ve Elif Ürse tarafından kurulan genç bir tiyatro topluluğu. Türkiye’de güncel olanın tiyatro sahnesinde karşılığını bulamaması sıkıntısıyla yola çıkan topluluk, hareketsel ve sözel ifadenin anlatım olanaklarından faydalanarak gerçekleştirdikleri ilk oyunları “Çirkin İnsan Yavrusu” ile Türkiye’de siyasi zeminde oluşan/oluşturulan kutuplaşmaların gündelik hayattaki izlerini sürmeyi seçti.
“Çirkin İnsan Yavrusu” biri başörtülü, biri Kürt biri de lezbiyen üç karakterin kimliklerini oluşturma süreçlerini ve bu süreçte toplumun önyargılarıyla baş etme çabalarını ele alıyor. Birbirine değmeksizin sürüp giden hayatlarının içinde üç karakterin de kesiştikleri nokta, toplumun önyargı ve müdahaleleriyle karşılaştıkları alanlar. Kimliklerinin farklılığına rağmen toplumsal açıdan karakterlere yaşatılanların aynılığına vurgu yapan oyun, bu üç kadının karakterleri ve yaşam olasılıklarıyla değişen tepki verme biçimlerini mercek altına alıyor. Gerçek deneyimlerden ve doğaçlamalardan yola çıkarak yazılan metnin yapısı Hans Christian Andersen’in “Çirkin Ördek Yavrusu” masalı üzerine kuruldu.
Andersen’in masalında ötekileştirmenin “çirkin” tanımıyla eşitlenmiş olması oyunun zamansız ve evrensel bir zeminden beslenmesini sağladı. Masalda başına gelenlere karşı hissettiklerini dillendirmeyen ördeğin aksine, oyunun “çirkin insan yavruları” çocukluklarından itibaren onlara yaşatılanların kendilerinde bıraktıkları izleri görünür kılıyor. Masalın yapı bozuma uğratıldığı oyun, tiyatral açıdan dramatik bir öykü anlatmak yerine hareketin olanaklarından beslenen parçalı bir yapı sunuyor.
Oyun Deposu bu ilk çalışmasıyla seyirciye gündelik olanın içindeki konumunu sorgulatmayı hedefleyerek, yan yana durma becerisinin geliştirilme olasılığını sorguluyor. “Çirkin İnsan Yavrusu” önyargı, müdahale, özgünlük gibi kavramlar üzerinden kimliği oluşturan dinamikleri toplumsal tepki alanlarından yola çıkarak yerel ve evrensel ölçekte tartışmaya açmayı hedefliyor.
ÇİRKİN İNSAN YAVRUSU
TİYATRO OYUN DEPOSU
20 ŞUBAT CUMARTESİ 18:00
TEPEKULE KONGRE VE SERGİ MERKEZİ ANADOLU SALONU
BİLET: 5 TL
BİLGİ İÇİN: 0232 464 44 59 - 0532 463 67 01 - 0506 332 32 76
Bilet Satış Yerleri:
YAKIN KİTABEVİ
KARAKEDİ KÜLTÜR MERKEZİ
SİYAH PEMBE ÜÇGEN İZMİR DERNEĞİ
EGE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ STANDI (18 - 19 ŞUBAT ÖĞLE ARASI)
*Ayrıca yukarıdaki numaralardan bilet alımı konusunda bilgi alınabileceği gibi, oyun günü kapı önünden de bilet temin edilebilir.
Kaos GL / Erdem Gürsu
|
|
Eklenme Tarihi : 17.02.2010 |
Haber Editörü : Administrator |
«« GERi
|
Bu haber 506742 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
lezbienler bir yana kurtler bir yana başörtülüler bir yana diyen insan zaten ayirt eden kişidir o zaman hic bekleme türkiyede eşcinsellei ayrim yapmama düşüncesni .. Cok yanlis dusunuyosn .. Ve kapanma icin de kimsenin kimseyi zorladii yok .. Acik giyinmek ne kadar rahatliksa bir kişi kendi karar vermişse kapanmakta oyle.
Yazan : t3neqe
Beğen
|
|
bu yobaz, özgürlük düşmanı islamcı faşistler ve onların başörtülü kızları karıları çok yakında kendileri gibi düşünmeyen herkesin boğazını kesmeye başladığında - ki travesti cinayetlerinden bildiğimiz gibi şimdiden pratik yapmaya başladılar - çok yazıklanacaksınız bugün bunlara karşı önyargınız olmadığına. ya bu nasıl bir aptallıktır? Kürt, evet, Gay, Lezbiyen, evet, bunlar özgürlük denen kavramın, hakim cinsel ve kimlik politikalarınca, nasıl ele geçirildiğini ve bizlere nasıl da faşizan bir şekilde dikte ettirildiğini gayet açıkça ortaya koyan kimlikler ve seçimler. Başörtüsü diye bir seçim ve bunun özgürlüğü olabilir mi? Hele hele bunu kullanmak kadınlara son derece otoriter, hoşgörüsüz bir din ve onun bekçileri yobaz müslüman erkekler tarafından zor koşulmuşken? Onlarınki olsa olsa özgürlükten vazgeçmek özgürlüğü olabilir.
Yazan : galataX
Beğen
|
|
biri başörtülü, biri Kürt biri de lezbiyen.
.....
Yazan : liveshit
Beğen
|
|
galatax nickli üye, başörtülülere yobaz yakıştırmasi ne kadar yanlışsa, senin benim gibi eşcinsellere `` i..e`` yakıştırması o kadar yanlış.cahil cühela demişsin ama yazdıkların bir yobazın bile cehaletinin altında
Yazan : Chrome
Beğen
|
|
galataX başörtülülerin yobazlıkla ne alakası var.Seni kınıyorum o kelimelerinden dolayı.Ama ne yazık ki sen komplesklerine yenik düşmüş zavallının tekisin.Bir çok eşcinsel olup da ailesi başörtülü ve moderin hayat yaşamakta.Ülkemizde laiklik vardır.Herkes istediği dini yaşarve istediği şekilde de yaşamaktadır.Lütfen kimse kimseyi başörtülü ya da farklı yaşam nedeniyle eleştirmesin.Ben bir gay olarak bunu düşünüyorsam sendn de benim gibi düşünmeni beklerdim açıkçası.Saygılarımla ARDA
Yazan : brokeback216
Beğen
|
|
ya lütfen yeter artık bu dincilere hoşgörü göstere göstere nerelere kadar getirdiniz olayı. dinin, hele hele başörtüsünün özgürlük kavramıyla hiçbir alakası olamaz bilhassa bu saçmalığın ataerkil bir toplum ve onun son derece yobaz dini tarafından kadına zorlanmış olduğu düşünülürse. lütfen lütfen, Kürtler ve Lezbiyenler bir yana, başörtülüler ise islam dininin yobazlık tarihinin çöplüğüne.
Yazan : galataX
Beğen
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|