LGBTİ çalışanlar gizlenmek zorunda kalıyor
Kaos GL’nin araştırmasına göre LGBTİ çalışanların çoğu çalıştıkları işyerlerinde gizlenmek zorunda kalıyor, kimliğini açıklayanların ise yaklaşık 3’te 1’i ayrımcılığa maruz kalıyor.
Kaos GL Derneği’nin “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İntersekslerin Durumu-2016 Yılı Araştırması” yayımlandı. Prof. Dr. Melek Göregenli’nin hazırladığı araştırmanın raporu, dün İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında iş dünyası temsilcileri ve medyayla paylaşıldı.
İlki geçen yıl yayımlanan raporun 2016 yılı araştırmasında 85 kişinin anket yanıtları yer alıyor. Göregenli’nin araştırmanın önsözünde aktardığına göre, araştırmanın en temel bulgusu “LGBTİ çalışanların işyerlerinde cinsiyet kimliklerini veya cinsel yönelimlerini gizlemek zorunda bırakıldıkları gerçeği.”
Araştırmaya göre, özel sektör çalışanı her 3 LGBTİ’den 1’i işyerinde cinsel kimliğine dair tamamen ‘kapalı’. Sadece 10 kişiden 3’ü kimliğine ilişkin tamamen açık olabiliyor, yaklaşık aynı oranda kişi ise ancak kısmen açık davranabiliyor. Bu açıklık da çoğunlukla yönetime veya amirlere değil, yakın arkadaşlara veya diğer LGBTİ çalışanlara dönük oluyor.
3 seneden fazla aynı işyerinde çalışan az
Raporda, 3 seneden fazla aynı işyerinde çalışan LGBTİ’lerin oranının az olduğu belirtiliyor. Rapora göre bu durum, “LGBTİ’lerin aynı işyerinde, çeşitli yıldırıcı sebepler (terfi edememe, huzursuzluk, mobbing, taciz, tehdit vb.) nedeniyle uzun süre kalamadığı şeklinde yorumlanabilir.”
Öte yandan LGBTİ çalışanlar, çalıştıkları işlere büyük çoğunlukla internetteki kariyer siteleri veya tanıdık tavsiyesi aracılığıyla girebiliyor. Bu mecraları sosyal medya izliyor. İŞKUR’un ve özel istihdam bürolarının tercih edilme sayısının azlığı dikkat çekiyor.
5 çalışandan biri iş başvurusunda açık
Yaklaşık olarak sadece 5 çalışandan 1’i iş başvurusu esnasında cinsel kimliğine ilişkin tamamen açık ve özgür davranabiliyor. İşe başvuru esnasında açık olmamanın nedenlerine bakıldığında çoğunlukla işe kabul edilmeme, dışlanma, nefrete maruz kalma, ifşa edilme, daha sonra terfi edememe riski gibi öngörüler etkili oluyor. Bu düşünceler nedeniyle kişiler kimi zaman rol yapmak zorunda kaldıklarını ifade ederek, kendileri ile çatışma halinde ve günlük yaşamda sürekli tedirgin bir ruh hali içinde bulunduklarını anlatıyor.
Her 3 çalışandan biri ayrımcılığa uğruyor
Araştırmaya göre her 3 çalışandan 1’i cinsel kimliği nedeniyle işyerinde ayrımcılığa maruz kaldığını söylüyor. Bu hesaba, ayrımcılığa maruz kalmamak için cinsel kimliğini tamamen gizlediğini belirten 28 kişi (yüzde 33) dahil değil.
Katılımcıların yarısından fazlası (46 kişi), işyerindeki ayrımcı ve önyargılı ortamın, LGBTİ çalışanların iş doyumunu ve verimliliğini olumsuz etkilediği düşüncesinde. LGBTİ çalışanların gerçek anlamda kendilerini ortaya koyamamaları, işyerinde gerçek arkadaşlıklar ve sosyal ilişkiler kurmalarını engelliyor.
***
RAPORDAN: ‘SAMİMİYET KURAMIYORUM’
»“Tamamen açık olabilseydim daha özgür olurdum. Çalıştığım kuruma duyduğum saygı da artardı.” (STK uzmanı bir biseksüel kadın)
»“Özel hayatımdan bahsedemiyor oluşum, insanlarla samimiyet kurmamı engelliyor.” (Yayıncılık sektöründen bir gey)
»“Cinsel kimliğim nedeniyle yaşayacağım olumsuz durumlara karşı kendimi gizlemek için sürekli alarm durumundayım. Bu kadar çok enerji harcamak bedensel ve mental olarak yoruyor, her zaman diğer çalışma arkadaşlarımdan çok daha fazla çalışmak zorunda hissediyorum.” (Denetim sektöründe üst düzey yönetici bir gey)
»“Cinsel yönelimim gizli olduğu için bizzat bana yönelik bir ayrımcılık yaşamadım, ancak üstlerim homofobik oldukları için LGBTİ+ konusundaki görüşleri her zaman beni rahatsız ediyor.” (Havacılık sektöründe yönetici bir lezbiyen)
»“Sürekli çalışma yerim değişiyor. Samimi olduğum her arkadaşım uzaklaştı-rılıyor. Molalara ve yemeklere en son ve tek başıma gönderiliyorum.” (Gıda sektöründe hizmet personeli bir trans erkek)
|
|
Eklenme Tarihi : 15.12.2016 |
Haber Editörü : Gabile |
«« GERi
|
Bu haber 352386 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
işte bu sebepten diyoruz ya anayasada LGBTI bireyler tanınsın ve iş kanununda LGBTI bireyler güvence altına alınsın diye.eş cinsellerin neredeyse tamamının psikolojisi bozulmuş durumda,bir kısmı psikolojik tedavi görür durumda.yaşamak ya da ölmek arasında gidip geliyoruz.çalıştığımız kurumlarda hep aklımızda bir soru ``ya eş cinsel olduğum anlaşılırsa??!!``kendimizi kapının önünde bulma korkusuyla çalışıyoruz.5 parasız,sersefil kalma korkusuyla.hepimiz modacı,tasarımcı,şarkıcı değiliz LGBTI bireylerin genel kabul gördükleri meslekleri icra etmiyoruz hepimiz.yaşama hakkımızı istiyoruz çok mu?meclisteki milletvekillerimize sesleniyorum.hiç kendinizi bizim yerimize koydunuz mu?ya siz de eş cinsel olsaydınız?ya çocuğunuz bizim durumumuzda olsaydı?o zaman da bizi genel ahlaka uymayanlar kategorisine koyarken vicdanlarınız rahat edecek miydi?
Yazan : batu_sexy
Beğen (5 kişi bu yorumu beğendi.)
|
|
Ben erkeksi bir eşcinselim ama hareketlerimden bazen anlaşılıyor. bu nedenle, çalıştığım her yerde alaylara, hakaretlere, saldırılara, ve cinsel tacize uğradım. Eğer sesiniz kadınsı ve hareketlerinden de anlaşılıyorsa; HİÇ BİR ŞANSINIZ YOK DEMEKTIR. Bazen de çalıştığınız işyerinde AKTIF ESCİNSELLERLE karşılaşabiliyorsunuz. Onlar tabii daha önce pasif eşcinsellerle ya da travestilerle sex yaptıkları için; hemen anlıyorlar sizin gay olduğunuzu. Ve çok pis saldırıyorlar. Çoğu eşcinsel bu nedenlerden dolayı, eğitim aldığı mesleği yapmıyor. O kadar okumuş etmiş, ama barındırmıyorlar ve daha rahat bir iş seçiyor. Turizm, bar işletmeciliği, bayan kuaförlüğü gibi...
Yazan : Regina
Beğen (6 kişi bu yorumu beğendi.)
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|