Escinsellerde var
Bu hafta "Eşcinsel Onur Haftası". Geyler, lezbiyenler, transseksüeller, biseksüeller, travestiler İstiklal`de yürüyecek ve bir kere daha "Eşcinseller de var" diyecekler. Hem de gündüz gözüyle. Ve de yaygın medyanın deyimiyle "çevredeki meraklı bakışların altında".
Eşcinseller nerede varolabiliyorlar?
Evet, aramızda eşcinseller de var. Varolmaları yok sayılmalarını, görmezden gelinmelerini engellemiyor. Varoldukları konum da kapitalizmin emek hiyerarşisine göre belli.
Normal ve anormal kavramları -neye göre belirlenir- sorgulansa da "anormal" de alternatif olarak hedef kitleye sunulabilir. Onları seks objesi olarak "alternatif" gören eril zihniyet emek üretimini de bunun üzerinden yapmalarını ön koşul olarak görüyor.
Yani gündüz gözüyle İstiklal`de yılın sadece bir günü yürüyüş yapabilirken geceleri renkli neon lambaları altında sokakları ezberlemiş olmanın bir anlamı toplum dışı sayılmaksa, diğer anlamı toplumun her bireyi kadar eşcinsellerin de sömürülmesi anlamına geliyor.
Geleneğin diliyle "kötü yol" için onlara kırmızı halılar seriliyor. Yine yaygın medyanın deyimiyle "şov/eğlence dünyasının efemine sanatçıları", marjinalitenin parçası olarak ekonomik özgürlükleri yerindeyse modacı, reklamcı gibi unvanları isimlerinin önüne alabiliyorlar.
Eşcinsellik marjinallik olarak sunulduğunda gayet görünür olabiliyor eşcinseller.
Bunları ezbere söylemenin gerçeği yansıtmadığı hareketiyle, sıradan bir okur olarak ulusal basından birkaç gazetenin son bir yıllık haberlerini karıştırmak yeterli.
Bunu yapmak için benim gibi Milliyet, Hürriyet gibi erişimi yüksek ve yaygın olan gazetelerin arşivlerine İnternet üzerinden girip "eşcinsel", "travesti", "transseksüel", "gey", "lezbiyen" gibi anahtar kelimeleriyle arama yapabilir, son yılın ardı ardına gelen başlıklarını sırasıyla gözden geçirebilirsiniz.
Medya ve eşcinsellik
Böylece "medyanın gözünden sunulan eşcinsellik" hakkında eni konu fikir sahibi olmak mümkün. Benim öncelikle dikkatimi çeken örneklerden biri "Bilmem kim de eşcinselmiş" başlıkları oldu.
Bu başlıkla sunulan o kadar çok haber var ki.
Örneğin "Abraham Lincoln eşcinsel miydi?" başlıklı haberde Amerika Birleşik Devletleri`nin (ABD) 16. başkanının "eşcinsel eğilimleri bulunduğunu" öne süren bir kitabın ne kadar da gürültü kopardığından bahsediliyor.
Popüler bir şahsiyetin gizli bir sırrının deşifre edilmesinin değil de, bir devlet başkanının eşcinsel olmasının gürültü koparması daha kuvvetli bir ihtimal sanki.
"Hiçbir dönemde eşcinsel olmadım"
Bir başka ilgimi çeken haber "megastar" Tarkan`ın mağduriyetinin karşısında aldığı tavır oldu. Haberin başlığında Tarkan`dan alıntı yapılarak "Hiçbir dönemde eşcinsel olmadım" denilmiş.
Haberin içindeyse Tarkan`a "eşcinsel" söylentileri için ne düşündüğü sorulmuş. Cevabı şöyle:
"Kendimle ilgili, emin olmadığım taraflar oldu. Çok derin buhranlar yaşadım, kafam çok karıştı. Zaten eskiden belliydi de bazı tavırlarımdan, giydiklerimden. Kendimi bulmaya çalışıyordum. Beş senedir psikoloğa gidiyorum ve yeniden doğduğumu hissediyorum. Geçmiş geçmiştir, hiçbir şeyi inkar etmem, yalan demem. Ama bir yere kadar. Herkes sınırını bilmeli. Eşcinsel falan değilim, hiçbir zaman da olmadım ve Bilge`yle ilişkimiz yalan değil."
Toplumsal olarak eşcinsel kimliğinin kafa karıştırması, bireysel olarak buhrana neden olması anlaşılır gelse de, "hastalık ya da rahatsızlık"mış gibi bahsedilmesi bu sert çıkıştan da belli oluyor.
Eşcinsel hareketin eşcinsel milletvekillerine seslendiği ve kimliklerini açıklamaya çağırdıkları bir kampanyaları vardı. Gazete arşivinde gezinirken Azerbaycan Halk Cephesi Partisi`nden bir milletvekilinin demecine rastlıyorum.
|
|
Eklenme Tarihi : 02.07.2006 |
Haber Editörü : FuRKaN |
«« GERi
|
Bu haber 507900 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
Bu habere yapılmış bir yorum bulunmamaktadır |
Yorum yazmak için login olunuz
|
|