Eğin`in raporu çakma değil kapı gibi
Askerlik yapmayan Oray Eğin`in neden çürük raporu aldığı gündemde. Bugün`de yazan Ali Atıf Bir Hoca, eline geçen kapı gibi raporla `mesele`yi açık etti.
Ali Atıf Bir`in yazısı
Daha önce Oray Eğin’in aşırı militarist yazılarının sıklaştığını bunun ardında bir çapanoğlu olabileceğinden söz etmiştim. “Oray Eğin’in “çürük” raporu çakma olabilir!” o yüzden de askere yaranmak için bu tür yazılara başvuruyor diye uyarmıştım...
O yazıda aynen şöyle demiştim: “Tabii ki askerliğe elverişliğe olmamak suç değil. Ama elverişsizliğin ölçüleri var. Boy kilo oranı engeli, görme engeli, düztabanlık gibi...
Açık gözle gördüğümüz ve yakınındakilerin bildiği Oray Eğin`de bu tür elverişsizliklerin olmadığı... Sağda solda konuşulan Oray Eğin`in (Türkiye şartlarında çokça rastlandığı üzere) `dandik` bir rapor almış olabileceği... `Bizim bilmediğimiz, özel hayatla ilgili bir `elverişsizlik` de olabilir` diyenler de yok değil...”
Öğrendiğimize göre Oray Eğin’in “çürük” raporu “eşcinsellikle” ilgiliymiş... Bunun neresi yeni diyebilirsiniz? Doğru Oray Eğin eşcinsel olduğunu kimseden saklamıyor.
Oray Eğin Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut’a bile köşesinde “eşcinsel” olduğunu göğsünü gere gere açıklatmıştı. İşte Serdar Turgut’un 13 Ağustos 2008 tarihli “Ünlü Yazarların karanlık Yüzleri” başlıklı yazısından Oray Eğin başlıklı bölüm...
“Dün öğle saatlerinde Oray beni telefonla aradı. ‘Zaman Gazetesi’nde hakkımda çıkan haberi okudun mu?’ diye sordu. Okumadığımı söyleyince de yazılanları anlattı. Ben de bir espri yaptım, karşılıklı güldük. Ben de ‘Madem ki güldün, ben bunu yazmak istiyorum ne dersin’ dedim, çok iyi olur yaz dedi.
Zaman Gazetesi’ndeki ‘telefonu dinlenen Ergenekon sanıklarının sırları ortaya döküldü’ başlıklı haberde İlhan Selçuk ve İbrahim Yıldız arasındaki telefon görüşmesinin kayıtları yer alıyor.
İlhan: Bir şey söyleyecektim sana bu. O...E... diye bir çocuk var AKŞAM İbrahim: AKŞAM Gazetesi İlhan: O, bugün bir din yazısı yazmış, yani din tehlikesi üzerine. Aleviler, Sivas mivas okumadıysan bir göz at...
İbrahim: Zeki çocuktur, zekidir biliyorsunuz homoseksüeldir ama zeki çocuktur. İlhan: Hı öyle imiş, öyle şeyler de iyi şeyler de yazmıyordu falan fakat bu yazısı iyi.
Arkadaşım bana bunu anlatınca dedim ki ‘Eee, ne var ki bunda ancak bir şeyi yanlış biliyorlar. Seninle ilgili söyledikleri sadece bir tek şey hariç doğru’... Ve durdum, komedyenlerin punchline dediği an geliyordu ve bekledim... Oray attığım topa çıktı ve sordu hangisi yanlış ki? Sen zeki değilsin ki dedim ve güldük. Hayatta tanıdığım en zeki insanlardan birisi olan bir insanla bu şekilde konuşmak imkanını bulduğum için de çok mutlu oldum...” Gerçekten de “eşcinsel” olmanın utanılacak bir tarafı yok...
Oray Eğin’in bu konuda da cesaretini kutlamak lazım. Aslına bakarsanız ben Oray Eğin’in askerlikten kaçmak için “eşcinsel” ayaklarına yatabileceğini bile düşünmüştüm. Ama günahını almışım, elinde tam teşekküllü bir hastaneden aldığı kapı gibi “psikoseksüel bozukluk” raporu var. Var ki çürüğe çıkmış...
Evet, yanlış okumadınız. Türkiye’de eşcinsellerin askerlik yapmamasının nedeni TSK tarafından “ruh hastası” sayılmaları!
Askeri hastane raporlarında eşcinsellerin ruh hastalıklarına temel öyküleri aşağı yukarı şöyle anlatılıyor: “Çocukluk döneminden beri kızlarla kız oyunları oynama, sadece erkeklere ilgi duyma, kadınlara ilgi duymama ve onlarla hiç ilişkiye girmeme, genç yaştan beri erkeklerle cinsel ilişki kurma, devamlı erkekleri arkadaş edinme...”
Ve de eşcinseller bu raporlarda cinsel kimlik karmaşası yaşamak anlamına demek olan “borderline kişilik” olarak tanımlanıyorlar! Ne aşağılayıcı değil mi?
Düşünün eşcinselliğin nedenleri üzerine tartışma bitmemiş, 3’üncü cins mi, hastalık mı, tercih mi henüz bilimsel bir kanıt yok sen kalkmış insanlara “ruh hastasının” diye rapor veriyorsun.. Bu insan haklarına aykırı! Biraz internette dolaştım. Bu tür bir uygulamanın eşcinsellerde ne derin travmalara yol açtığını ifade eden çok sayıda site ve blog var.
Çok haklılar... Anlamadığım, bu tür konularda kaleminden kan damlayan Oray Eğin’in kalkıp bu aşağılayıcı tavra niye isyan etmediği...
Niye eşcinsellerin haklarını savunan bir kampanyaya imza atmadığı... Yoksa “ruhsal bozukluğu” olduğunu o da kabul mü ediyor?
O zaman niye benim daha önce ortaya attığım “Eşcinsel yazarlar köşelerinde kimliklerini açıklamalı” görüşüme “bu faşistlik” diye karşı çıkıyor! Okurların “ruhsal bozukluğu” tescilli köşe yazarlarından haberdar olmaya hakları yok mu?
Kaynak: haber7.com
haber tarihi: 13.02.2009
|
|
Eklenme Tarihi : 24.02.2009 |
Haber Editörü : Administrator |
«« GERi
|
Bu haber 546462 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
Bu habere yapılmış bir yorum bulunmamaktadır |
Yorum yazmak için login olunuz
|
|