AnaSayfa | Haber | Sohbet | Radyo | Burçlar | ilanlar | iletişim
Turkish English German  
İçinizdeki Ses! Gabile.com   alain_delon:[istanbul] Boş insanlara değer vermeyin yoksa onlar gibi zamanıda boşa harcarsanız...     |     misafir00:[Mersin] Mesajını heyecanla bekliyorum.     |     Kentsel_donusum:[Bursa] selamlar bursadan seviyeli gizlilik icinde görüşmek istersen yazz.     |     Poseidon93:[Kocaeli] İstanbul Anadolu Yakasından yeri olanlar yazabilir. .     |     aks68pas:[Aksaray] sadece olgunlar bir mesaj mesafesindeyim.     |     anfb34:[istanbul] Mutlu bir gün diliyorum herkese.     |     LonelyAngel80:[istanbul] Ekim başında Balıkesir Akçayı gezmek istiyorum. Oraya yakın yerlerde misafır alacak var mı?.     |     deterministik:[Samsun] Tüm GaBiLe platformuna iyi günler dilerim, gününüz neşe ile geçsin..     |     buyuksvr:[istanbul] yeri olan olgunlar bekliyorum.     |     BLackBoy03:[Kocaeli] orta asyalilar yaza bilirmi izmit 😉.     |     xxxxmen:[Ordu] oksijen diyarı ordudan selamlar beraber olmak dileliğle buluşalım ordu güzel yer.     |     esinizoolurumm:[istanbul] esinizoolurumm:[Selam şekerler herkesi bekliyorum. Mecidiyeköy.     |     Mertchaserap:[istanbul] Önce insanlık...     |     karamelle:[istanbul] SİSLİ BOMONTİ NOBETCİ HEMSİRE :D.     |     esinizolurum:[istanbul] esiniz olurum:[İstanbul] Selam yazın tanısalım. Mecidiyeköy.     |     olgunsevenankli:[Ankara] 180 90 57 YAŞINDA ANKARADAN KENDİ HALİNDE BEKAR BİRİ .     |     By_ap_3939:[Kirklareli] By_ap_3939.     |     olgungrupcupsf:[istanbul] olgungrupcupsf:[İstanbul] Mecidiyeköy. Herkesi bekliyorum..     |     Saygl:[istanbul] Sadece hafta içi gündüz bana yakın haznedar Merter b.köy Ataköy esenler yeri olanlar..     |     Ezel1905:[istanbul] Heyyyy 🤚.     |    
Login
Lütfen Bilgilerinizi Giriniz.
Rumuz:
Şifre:
Şifremi Unuttum

Şu an Online
1750 Üye var




Hızlı Ara | Detaylı Ara | Özel Ara | Yeni Üyeler | Popüler 100 | Ekim TOP 10
Haber | Deniz Harp Okulu ve

Deniz Harp Okulu ve "Gey"ler


Hayatın her alanında heteroseksüeller gibi, eşcinseller de var; herkesin özgürce kendi kimliğiyle yaşama hakkı da. Ne zaman ki askeri okullarda, kışlalarda, üniversitelerde bu gerçeklik genel kabul görür, o zaman dünya herkes için daha yaşanır bir yer haline gelir. Kendi cinsel yönelimini saklamak zorunda kalıp acı çeken askerler için de...


Geçen hafta bilumum gazete ve İnternet sitelerinde "Flaş" koduyla yayımlanan bir haber tüm ülkede "infiale" neden oldu. Bu infialin sebebi Deniz Harp Okulu`nda gey öğrencilerin bulunduğu iddiasıydı.

Ülkenin bilumum homofobik yayın organları, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) sürecinde "orduyu biraz daha yıpratma amacını güdenler" de dahil, bu iddianın üzerine atladılar. "Gey askerler" metaforu pek çokları için fazlasıyla provokatifti; İnternet`te bir kaç tık daha demekti, gazete için biraz daha fazla tiraj.

Toplumda da içinden Batı Çalışma Grubu gibi 28 Şubat`ın sorumlusu kabul edilen grupların çıktığı, darbe heveslisi imajını taşıyan bahriyeye yönelik olumsuz yargıların daha da artmasına sebep olacağı düşünüldüğünden kimileri için çok da önemli bir haberdi.

Haberlerdeki homofobi
"Saygınlığın tükendiği an"dı onlara göre; "gey"lik "müptezellikti" yani. Hele askeri bir ortamda bu asla kabul edilemezdi. Bunu öncelikle sivillerin kabul edilmez bulması da toplumda militarizm ve homofobi hastalığının geldiği seviyeyi gösteriyordu, endişelendim...
Olay imzasız mektuplar ile ortaya çıkmıştı. "YAŞ`ta terfi edemediği için istifa eden" eski Deniz Harp Okulu komutanı Tuğamiral Türker Ertürk, haberle ilgili suç duyurusunda bulunuyor, açılan kamu davasında Vakit gazetesi Sorumlu Müdürü Ahmet Can Karahasanoğlu`nun "kamu görevlisine hakaret"ten 2 yıl 8 ay hapisle cezalandırılması isteniyordu.

Birisi diğerine eşcinsel dediği zaman kanunlar nezdinde "aşağılama, hakaret" telakki ediliyor bu ülkede. Liberal görünümlü kimi yayın organlarının yazarları da eşcinselliği günahtan da ağır bir edim olarak tanımlıyorsa eğer...

Gey öğrenciler, ilgili haberde "sapkın" olarak niteleniyor, sayılarının da "onlarca" olduğu vurgulanıyordu. Hatta "Gay tayfa" adında bir de grup kurmuşlardı. Kamuoyuna yansıyana kadar zaten ordunun eğitim kurumlarında mevzu, dedikodu şeklinde yayılmış bile.

Geçen eğitim yılı sonunda Harp Okulları arasında geleneksel olarak her sene düzenlenen spor yarışmalarında Hava Harp Okulu (HHO) öğrencileri bir maç sırasında bahriyelilere "Gey tayfa" diye tezahürat etmiş, gazetelerde öyle yazıyor. Gey olmak "kötü", "çirkin" bir şey ya hani, maksat karşısındakini "küçük düşürmek"...

Memleketin tüm kurumlarındaki bu homofobik yaklaşım, hayatını zapt-u rapt altında geçirmek zorunda olan askerler arasında daha bir sert karşılanıyor.

Benim tanıklıklarım
Ben de ergenlik ve ilk gençlik dönemini Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu (DzHO) sıralarında geçirmiş bir heteroseksüel olarak, bazı arkadaşlarımın yaşadığı olumsuzluklara bizzat tanıklık ettim, biraz anlatacağım.

Hayatının en kırılgan dönemini "askeri vesayet" altında, katı bir disiplin, ağır ders yükü ve yoğun spor faaliyeti ile geçirirken, henüz 14 yaşında girdiğin askeri mektepte sivilcelerini sıkmaya bile vakit bulamazsın.

Daha kendini bilemez haldesindir; aklını da vücudunu da orada tanırsın, hayatının büyük bölümünü senin gibi yüzlerce ergen erkek ile birlikte geçirirsin, mütemadiyen (1991 - 1992 Eğitim Öğretim Yılına kadar Harp Okullarına kız öğrenci alınmazdı, askeri liselere hala alınmıyor).

Hemcinsini iyi bilirsin de karşı cinsle münasebetin olabildiğince sınırlıdır, yazdan yaza. Üstelik cinsel yönelimini hesaba katmadan yaşamak zorundasındır.

Bizim zamanımızda resim, müzik gibi dersler müfredatta yoktu mesela, belki şimdi vardır. O günlerde eğitsel kollar vardı sadece; derslerden, spordan, denetlemelerden başını kaldırabildikçe, gitar çalmayı bilen tarih öğretmeninin, eli resme yatkın gemi inşa mühendisi sınıf subayı üsteğmenin refakatinde bir iki çalışma yapılırdı sene sonunda sergilenmek üzere, "kuzu günü"nde. Cuma günleri bazı öğrenciler Şehir Tiyatroları`ndaki oyunlara götürülürdü. Bir kere de okulda tiyatro oyunu çıkardığını hatırlıyorum arkadaşlarımızın.

Öte yandan psikolog, rehberlik ve psikolojik danışmanlık gibi branşların öğretmenlerini de galiba hiç görmedim ya da o kadar az gördüm ki hiç iz bırakmamış bende.

Günlük bazı ufak tefek isteklerimizi okul yönetimine iletmek, bir tür bağlantı sağlamak dışında pek bir işlevi olduğunu hatırlamıyorum bahriye mektebindeki rehberlik, psikolojik danışmanlık müessesesinin (DzHO`daki gey talebe soruşturmasına psikologlar ve rehber öğretmenler de katılmış).

Öte yandan yalnızca subaylar ve öğrenciler arasındaki etkileşim değil, aynı zamanda üst sınıf - alt sınıf arasında da erkekliğin kurulması/öğretilmesi üzerinden bambaşka bir münasebet vardı, hala öyledir herhalde.

Birkaç küçük istisna hariç asla dayak atılmayan bu okulda, kurumsallaşmış "ceza talimi" uygulaması bulunuyordu. Bizim zamanımızda ceza talimi üst - ast münasebetini, emri sorgulamadan mutlak itaati, tavizsiz disiplin algısının geliştirilmesini sağlamakta çok önemli bir yere sahipti.

Bir üst sınıftan öğrenciler aralarına ast sınıftan birini alıp ona saatlerce şınav çektirebilir, işaret parmaklarının ucu ile dakikalarca bir duvara dayalı durmasını "emredebilir", ayakkabısını boyatabilirdi.

Gerekçesi ne olursa olsun ergen çocukların yatılı okuduğu her türlü sivil ve/veya askeri okulda benzer tatbikatlara rastlamak mümkündür tabii. Ama askeri okulda bu durum inanın çok daha ciddidir.

Her şey çok erkektir, gelişim aşamasında ruha erkekliği kazımanın yollarıdır bunlar; pedagojik açıdan yanlış, askeri açıdan "gereklilik"tir. Sistem tümüyle erkekliğin yüceltilmesi üzerine kurulur, iktidar mutlaka erkektedir, erkektir. Osmanlı da dahil bilmem kaç yıllık tarihinde orduda tek bir kadın general/amiral olmaması başka nasıl açıklanabilir?

Arkadaşımın başına gelen
Birey bu şartlar altında eşcinsel olduğunun farkına varır, bunu başkaları da anlarsa yapabileceği tek şey askeri tabirle sivil hayata intisap etmektir, tıpkı ismi bende saklı bir sınıf arkadaşımın başına geldiği gibi.

Lise ikinci sınıfa geçtiğimizde o artık bir eşcinseldi, kendisini, ruhunu, bedenini tanımış, cinsel yönelimini fark etmişti. Eşcinselliği halinden, tavrından, konuşmalarından anlaşılıyordu.
Kaldığı yatakhanedeki arkadaşlarından, okuduğu sınıftaki sıra arkadaşına varıncaya kadar herkesin dışlayıcı, ötekileştirici muamelesine maruz kalıyordu. Hakkında fısır fısır bir şeyler konuşulurdu köşe bucak.

Hep yalnızdı, sürekli onun hakkında konuşan bir ergen kalabalığının ortasında yalıtılmıştı. Eşcinsel olduğunu ima eden çirkin lakaplar takılıyordu, incitici. Adeta vebalı muamelesi görüyordu.

Dalga geçmek için tepesine üşüştüklerinde "değilim" diyordu, "vallahi homo filan değilim". Giderek daha içe kapanık bir çocuk olmuştu.

Ne zaman ayrıldığını tam hatırlamıyorum okuldan, belki o yılın ortasında, belki sonuna doğru. Yalnız o da değildi, ertesi yıl bir alt sınıftan iki öğrenci gey oldukları gerekçesi ile okuldan gönderildiler.

Silahlı kuvvetler kapılarını gey olduğu anlaşılanların yüzüne hemen kapatıyordu. Gerçi bu konuda sivillerin de geri kalır yanı yok. Gey hakemin hakemlik hayatı biter, ameliyatla cinsiyet değiştiren öğretmen kadın olduktan sonra memuriyete bin bir zorlukla döner. Böyle örnekler o kadar çok ki!

Ben ise liseyi bitirip DzHO`ya geçtim, bir yılı doldurmadan da askeri nizamın bana hiç uygun olmadığını görüp ayrılmaya karar verdim. Aslında okuldan ayrılmayı lisedeyken kafama koymuştum, çeşitli nedenlerden ötürü gecikmeli bir ayrılık oldu.

Ailemi, okuldaki subayları, hemen herkesi karşıma alıp verdiğim bu karardan da hiçbir zaman pişmanlık duymadım. Üniversiteye girdim, daha diplomayı almayı beklemeden gazeteciliğe başladım, gecikmeli olarak mezun oldum. 1990`lı yıllardı.

Lise ikinci sınıfta eşcinsel olduğu ve bu nedenle orada "barınamadığı" için ayrılan o arkadaşımı görüyordum İstiklal Caddesi`nde sık sık. Kıvırcık saçları lüle lüle beline kadar uzamıştı. Uzun ve albenili tunikler giyiyordu, artık gülümsüyordu, belli ki hayatından memnundu.

Her görüşümde bir selam vereyim, halini hatrını sorayım istiyordum ama ona askeri geçmişini hatırlatıyordum sanırım, gözlerini kaçırıp beni görmezden geliyordu. Ben de her defasında selam verme çabasından bir iki deneme ve başarısızlığın ardından vazgeçtim.
Bir gün kalabalık bir arkadaş grubu ile caddenin hemen girişindeki Fransız Kültür`ün önünde oturuyordu. Yanlarından geçip biraz ilerlemiştim ki birisinin bana seslendiğini duydum. Arkamı dönüp baktım. Oydu. Geri döndüm ve "merhaba" dedim bildiğim ismiyle hitap ederek. "Artık adım o değil" dedi, dünya edebiyatının en önemli kadın karakterlerinden birinin ismini kullanıyordu. Gülümsedik karşılıklı.


"Askeri okuldan arkadaşım olur"
"Gel, seni üniversiteden arkadaşlarımla tanıştırayım" dedi. Beraberce kalabalık genç öğrenci grubunun arasına girip duvarın üstüne oturduk. "Murat askeri okuldan arkadaşım olur" diye takdim etti beni kalabalığa.

İlk kez duymuşlardı askeri okul mevzusunu. Çok ilgilendiler. Hatta kimi şakalara da konu oldu, gülüştük hep beraber. Sohbet ettik uzun uzun. Eski günlere pek fazla girmeden konuştuk, yeni okullarımızdan, öğrenciliğimiz sırasında arada sırada para kazanmak için yaptığımız işlerden, gelecek planlarından...

O filoloji okuyordu, istediği hayatı yaşıyor, istediği gibi giyiniyordu, eskisine göre daha mutluydu. Oysa, kılık kıyafet seçimleri, yaşam biçimleri bahsettiğim arkadaşımınkinden farklı olup eşcinsel kimliğini gizlemek zorunda olan kim bilir kaç kişi daha vardı, sivil hayatta da öyle. Sadece travestiler için değil, bambaşka yönelimleri olan geyler için de geçerli değil mi aynı şey?


Sihirli sözcük
Sihirli sözcük: Mutluluk. Hepimiz için en önemli şey o değil miydi?

2000`li yılara vardığımızda artık onu göremez olmuştum. "Filolojide öğrenciyken dilini okuduğu ülkeye gitmiştir" diye düşündüm yıllarca. Bugünlerde de aynı şeyi düşünüyorum.
Eşcinsellerin görece daha rahat yaşadığı o batılı ülkedeyse eğer, gündemdeki son tartışmaları da takip ettiyse hani, geri dönmez diye düşünüyorum.

Eşcinsel olmanın hayatın hemen her alanında saklanacak, utanılacak bir vaka kabul edildiği, eşcinsellerin (askerlik de dahil olmak üzere) istediği mesleği yapmalarına imkan tanınmadığı, aileden sorumlu kadın bakan Aliye Kavaf`ın "Eşcinsellik hastalıktır" buyurduğu, en "tabu yıkan (!)" yayın organlarının sayfalarından homofobinin yurt sathına bir zehir gibi yayıldığı, travesti ve transeksüellerin üzerine araba sürüp onları ezmekten zevk alanların hayatı gaspettiği bu ülkede yaşamak istememesini anlıyordum.

Hayatın sivil-askeri her alanında tıpkı heteroseksüeller gibi, eşcinseller de var ve tabii herkesin de özgürce kendi kimliği ile yaşama hakkı.

Kısacası ne zaman ki askeri okullarda, kışlalarda, üniversitelerde bu gerçeklik genel kabul görür, işte o zaman dünya herkes için daha yaşanır bir yer haline gelir. Kendi cinsel yönelimini saklamak zorunda kalıp acı çeken askerler için de...


BİA Haber Merkezi / Murat Utku
20/08/2010


Eklenme Tarihi : 22.08.2010
Haber Editörü : Administrator
  «« GERi
Bu haber 553663 kez okundu.

Haberi
Paylaş
Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.

Habere Yorum Yaz

    Bir ülkenin genelkurmay başkanının yaptığı açıklamaya bakın; tsk` da eşcinsel `` olamaz ``....ve ne acıdır ki o ülke bizim ülkemiz...
Yazan : Alejandro_     Beğen

    olgun 444; elbette TSK en az bu ülkenin diğer kurumları gibi homofobik! Yazı da da zaten bundan bahsediyor.. Ancak şunu da söylemek gerek; basının ve politikacıların homofobik olması ordununkinden çok daha zararlı, toplumu değiştirmek, iyiye doğru devşirmek, yönlendirmek bu insanların işi; ordunun değil... avrupa`da olsa aliye kavaf`ın ciddi politika kariyeri bitmişti diyebilirim; o kadar çok dava açılırdı ki... ama elbette türkiye de dokunulmazlar
Yazan : ankp26erkeksi     Beğen

    vallah bunu yazan gazeteciye tebrik ediyorum!!! okuken duygulanmamak mümkün deyil!!! biz belki eşcinselleriz bu tür problemlerle her ğün karşılaşıyoruz!! aslında bizlerden çok heteroların bu yazıyı okuması gerekirdi!!! ama nerde !!! acı cekenler her zaman biz mi olacağız?
Yazan : kutu2121     Beğen

    kısa bir sürede olsa sıkıntılı bir dönem yasayan gay bir arkadasın hikayesi cok güzel anlatılmıs.güzel bir yazı..olayın kahramanı o topluluktan bi süre sonra sıyrılabilmiş, istediği okulu okuyup muhtemelen sonrasındada istediği işleri yaparak hayatını kazandı bi nebzede olsa benliğini yaşayabildi.ya bunları yapamayanlar?o sıkıntılı ortamın içine hapsolmus olanlar?ömür boyu o cendere icinde yasayacaklar?istediği okulu okuyup istediği işi yapamayanlar?mesela kırsalda yaşayanlar?mesela bi fabrikanın üretim departmanında gay olarak yasamak zorunda kalmak?iş bu taraflara kayınca dram oluyo maalesef.güzel günler görebilmek umuduyla..saygılar
Yazan : sandman4you     Beğen

    Bu muhteşem yazı için söylenebilecek çok güzel şeyler var ama o kadar dokundu ki bana hikaye içimden bir şeyler koptu götürdü, çook üzüldüm çok acı.
Yazan : moooonyb     Beğen

    iyide gazete ve dergilerde yayinlanan homofobik haberlerden söz ederken aynisini tsk nin escinsel asker adaylarindan istemis o oldugu anal test ve pornografik resim ve videolardanda söz edelim. makatci ordunun kedisindende söz edelim.
Yazan : olgun444     Beğen

    Bir kelimesini dahi atlamadım. Kesinlikle kimsenin dışa vurmaya cesaret edemeyeceği türden mükemmel bir düşünce. Hiç birimiz kalıcı değiliz. Öyleyse neden daha yaşanılır bir dünyayı reddediyoruz ki?
Yazan : stranger_call     Beğen
Yorum yazmak için login olunuz


Diğer başlıklardan bazıları.
Haber | Almanya’da Eşcinsel Çiftlere Eşit Miras Hakkı Almanya’da Eşcinsel Çiftlere Eşit Miras Hakkı
   Almanya’da ülkenin en üst mahkemesi birlikteliklerini yasal olarak kayıt altına almış olan bir gey çifte evli çiftlerin sahip olduğu miras hakkını verdi. Almanya 2001 yılında aynı eşcinsellere “kayıtlı birliktelik” hakkı tanımış ancak evli çiftlere verilen ayrıcalıkları ve tüm yasal hakların gara...

Haber | Eşcinselliği önleyen hap, ortalığı karıştırdı! Eşcinselliği önleyen hap, ortalığı karıştırdı!
   ABD’de doğacak kız çocuğun eşcinsel olmasını engelleyen bir hap ürettiklerini açıklayan tıp okulu büyük bir tartışma başlattı. Ülkede bir doktorun doğum öncesinde alınan bir hapla doğacak kız çocuklarının genlerindeki lezbiyenliği ortadan kaldırdığını açıklaması ortalığı karıştırdı. Oldukça n...

Haber | Meksika`da Eşcinseller Evlat Edinebilecekler Meksika`da Eşcinseller Evlat Edinebilecekler
   Meksika`da Yüksek Mahkeme, başkent Meksiko`da eşcinsellerin evlat edinmesine izin veren yasayı onayladı. Yüksek Mahkemenin 11 üyesinden 9`u, evlenmeleri uygun bulunan eşcinsel çiftlerin, ebeyevenlik görevlerini yerine getirme bakımından heteroseksüel çiftlerden daha az muktedir olacağını düşünmen...

Haber | Eşcinsel Cinayetini Bar Kamerası Çözdü Eşcinsel Cinayetini Bar Kamerası Çözdü
   Geçen hafta Ahmet Ö. sabah 07.00 sularında evinde bıçakla öldürülmüş, arkadaşı Nevzat C. kendisini odaya kilitleyip kurtulmuştu. Nevzat C., zanlılarla barda tanıştıklarını, para ile ilişki için eve gittiklerini, para konusunda tartışma çıktığını söylemişti. Barın güvenlik kameralarını in...

Haber | 12 Eylül Referandum Anket Sonuçları 12 Eylül Referandum Anket Sonuçları
   12 Eylül Referandum Anketi Gabile.com`da 10-16 Ağustos tarihleri arasında düzenlediğimiz "12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği Referandumunda Oyunuz Ne Olacaktır?" anketine toplam 33222 Gay, Lezbiyen, Biseksüel, Travesi ve Transeksüel üyemiz katılmıştır. Sonuç Olarak, Üyelerimizin %57,54 ü Hayır ...

Haber | Erkek şarkıcıyı dudaklarından öptü Erkek şarkıcıyı dudaklarından öptü
   Ünlü popçu Kenan Doğulu gittiği barda erkek şarkıcıyı dudaklarından öptü... Kenan Doğulu geçtiğimiz hafta Çeşme`deki `Mavi Bar`da sahneye çıkan şarkıcı Bora Uzer`i dinlemeye gitmiş. Bora`nın programını ve şarkılarını çok beğenen Kenan Doğulu bir ara sahneye fırlamış. Bora`yı dudaklarından öperek ...

Haber | Adana`da hem dayanışma, hem eğlence Adana`da hem dayanışma, hem eğlence
   Çukuova Eşcinsel insiyatifi`nin 21-22 Ağustos tarihleri arasında STGM desteğiyle gerçekleştireceği Örgütlenme eğitimi ve Deneyim paylaşımı etkinliğinin eğlence gecesine davetlisiniz. 21 Ağustos Cumartesi, Saat: 21:00 Mekan: Bodrum Bar Adres: Stadyum caddesi, Sanatçılar parkı karşısı, Gazipaşa ...

Haber | Cinsiyet Değiştirme Ameliyatını SGK Karşılamak Zorunda Cinsiyet Değiştirme Ameliyatını SGK Karşılamak Zorunda
   Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel; “cinsiyet değiştirme ameliyatının bir tıbbi zorunluluk olduğu yönünde sağlık kurulu raporu varsa bu bir hastalık olarak kabul edilir ve tedavisi genel sağlık sigortası kapsamında SGK tarafından karşılanmak zorundadır.” “Her isteyen cinsiyet değiştirme ameliyatı ...

Haber | Hamburg Pride’a Castro`nun Yeğeni de Katıldı Hamburg Pride’a Castro`nun Yeğeni de Katıldı
   Küba Ulusal Cinsel Eğitim Merkezi Müdürü olan kadın hakları savunucusu Mariela Castro, “Tüm dünyada LGBT’ler eşit hakka kavuşmalı. Cinsel kimlik benim için bir insan hakkıdır. Eşit hak mücadelesini desteklemek için buradayım.” dedi. Hamburg`da ayrımcılığa karşı renkli bir geçit töreni düzenlendi....

Haber | Travesti ile sevgilisi ölüme atladı Travesti ile sevgilisi ölüme atladı
    Bursa`da, kıskançlık yüzünden sevgilisiyle tartışan travesti ile erkek arkadaşı 5. kattan atladı. Edinilen bilgiye göre olay, bu sabah saat 05.00 sıralarında, merkez Osmangazi ilçesi Altıparmak Mahallesi üzerinde meydana geldi. 6 yıldır travesti V.K. ile birlikte yaşayan R.K. (28) kıskançlık...


|   İletişim  |   Sözleşme  |   Yardım  |   Site Haritası  |  

Gabile.com bir tanışma, arkadaşlık ve eğlence servisidir.
Bu siteye üye olan herkes Kullanıcı sözleşmesini okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Her hakkı saklıdır. Copyright ©1999-2013 GaBiLe


GaBiLe Bir Kodme Hizmetidir.
Veri Merkezi