“Cezaevinde cinsel tacize uğradım, ‘Gönül rızası var’ dediler”
Samsun hapishanesinde cinsel tacize maruz bırakıldım bir gardiyan tarafından. Şikâyet ettim. Sperm kalıntılarını, delilleri, kendi ellerimle teslim ettim. 1 yıl yargılama süresince tutuklu kaldı. Yargılanma sonucunda çıkan kararda, “zorla değil, gönül rızasıyla olmuştur” diyerek gardiyana beraat verdiler. Darp raporlarımı hiçe saydılar.
Meydan gazetesi 23. sayısı için trans tutsak Esra ile söyleşti:
Hapishanelerde, her dönem farklı kimlikten, inançtan, düşünceden olanlara; siyasi tutsaklara; Kürtlere; eşcinsellere; gayrimüslimlere yönelik baskı, işkence ve saldırılar olurdu, her zaman. Ama bir yolu bulunup, gerekçelendirilip, binbir yöntemle üzere örtülürdü bu saldırıların. AKP iktidarının, özellikle “ustalık” döneminden sonra her şey çok açık, umursamaz ve korkusuzca, en alttan en üste sıralı amirine kadar birbirlerini kollayarak yapılır oldu. Kişisel güvenliği sebebiyle ismini vermediğimiz bir hapishaneden, travesti bir tutsak gazetemize verdiği röportajda, hapishanelerde eşcinsel ve trans mahkumlara yönelik sistematik baskıyı ve işkenceyi anlattı. Geçekleştirdiğimiz röportajı siz okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Meydan: Kendini tanıtmak ister misin?
Yirmi bir yıldır travestiyim. Tek bir umut için yaşıyorum; pembe kimliğimi alabilmek. O da, cezaevi şartlarında prosedür engellerine takılıyor.
Farklı kimliklere ilişkin devlet ve çeşitli iktidar odaklarınca oluşturulmuş bir algı ve politikadan bahsetmek mümkün. Bu sana nasıl yansıyor?
Bu ülkede eşcinsel olmak, çok zor bir hayat yaşamak demektir. Bazen hayatın yükü ağır geliyor. Bu hayatı seçtiğin andan itibaren zorluklar başlıyor. Önce ailen dışlıyor, sonra toplum dışlıyor. Devlet karşısında, hakların sırf eşcinsel olduğun için elinden alınıyor. Resmi olmasa da yasal haklarından muaf tutuluyorsun. İnsan yerine bile koymuyorlar.
Mahkeme sürecinden kısaca bahseder misin?
En basitinden, mahkemede söz hakkın yok. Yaptığın savunmanın hiçbir hükmü yok. Savcı ve hakimlerin gözünde potansiyel suçlu, cani, canavar olarak görülüyorsun. Aşağılık bir insan olarak yargılanıyorsun. Her davranışlarıyla hissettiriyorlar. Söz konusu olan bir travestiyse, yasalarda kanaat cezası olmasa da kanaat cezası veriyorlar. Hiçbir delil olmadığı halde, sadece olay yerinde bulunduğum için suçlandım. Birkaç kişinin hakkımda yalancı şahitlik yapmasıyla, olay üstüme yıkıldı. Yapmadığım bir suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hüküm giydim. Bu kadar ağır bir cezayı, travesti olmamdan dolayı, hâkimin kanaati üzerinden bana verdiler.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının kendisine özgü bir infaz uygulaması, birçok sınırlılıkları da var. Hapishanede yaşadığın sorunlardan bahseder misin?
Toplum, özgür hayatta nasılsa hapishanede de aynı. Hakaret, sözlü taciz, aşağılayıcı tavır ve davranışlara maruz kalıyoruz. Hapishanede gardiyanlar tarafından elle tacize uğruyoruz. Şikâyet etsek, hiçbir sonuç alamıyoruz. Yaşadığım bir olaydan bahsedeyim. Samsun hapishanesinde cinsel tacize maruz bırakıldım bir gardiyan tarafından. Şikâyet ettim. Sperm kalıntılarını, delilleri, kendi ellerimle teslim ettim. 1 yıl yargılama süresince tutuklu kaldı. Yargılanma sonucunda çıkan kararda, “zorla değil, gönül rızasıyla olmuştur” diyerek gardiyana beraat verdiler. Darp raporlarımı hiçe saydılar. “Gardiyanın görevine iadesine, tutuklu kaldığı sürenin tanzimine ve tazminat verilmesine” hükmetti hâkim. Hani adalet? Tacizci bir gardiyanı nasıl tekrar göreve iade kararı veriyorlar, anlamış değilim. Rahatlıkla bu kararı verebiliyorlar, çünkü onların gözünde biz eşcinseller potansiyel suçluyuz.
11 yıldır hapishanedeyim, 9 yıldır tek başıma tecrit ortamında tutuluyorum. Cezam ağırlaştırılmış müebbet olduğu için yasal kısıtlılıklar var. Ama eşcinsel olduğum için, ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerine tanınan kısmi haklardan da muaf tutuluyorum. Hiçbir sosyal aktivitem yok. En basiti, kütüphaneye bile çıkamıyorum. Haftada 1 kez sohbet odası hakkımız var. Eşcinsel olduğum için bana yok. Açık ya da kapalı spor salonuna çıkamıyorum. Tek başıma olduğum için “spor sahasında ne işim var?”mış.
Günde 1-2 saat havalandırma hakkı veriyorlar. Tek başıma odanın önündeki beton zemine çıkıp içeri giriyorum. Günümün 22-23 saati 10 metre karelik tecrit odasında geçiyor, hareket alanım kısıtlı. Dış dünyayla tek bağlantım televizyon. Sıkıntımı derdimi paylaşacak kimse yok. Ancak mektupla derdimi paylaşabiliyorum. Onu da birkaç arkadaşıma yazabiliyorum. Her şeyi yazmak yasak, yazılacak olanlar kısıtlı. Burası hapishane; aile yok, gelen yok, ziyaret yok, para yok, hiç kimsem yok.
Hapishane şartlarında yaşamın idame ettirilmesi için, ekonomik katkı da gerekiyor.
Verilen cezaya göre, ben bu şartlarda ömrünün sonuna kadar kalacağım. Bu şartlarda bir insan ne kadar dayanabilir; bu sorunun cevabını bilmiyorum. Hapishanede kimsesizsen, paran yoksa bir hiçsin. Kimse sanmasın ki hapishanede ekmek elden, su gölden, parayı napıcan; öyle değil işte. Elektrik parayla, parayı ödemezsen kesiyorlar. Çay, kahve, şeker, sabun, deterjan, şampuan, aklınıza ne gelirse parayla. Yanlış anlamayın, zorunlu ihtiyaçları söylüyorum. Kantinde satılan eşyalar hem çok sınırlı, hem de dışarının 2 misli pahalıdır. Hapishanede kimse yardım etmiyor. Ben ihtiyaçlarımı karşılayabilmek için el işi yapıyorum. Yaptığım boncuk elişlerini alan olursa -ki her zaman satılmıyor- bir gün akşama kadar çalışsam, kazanacağım para 6 lira. Benim için 6 lira, servet değerinde. Keşke yaptığım el işleri sürekli satılsa da ben günlük 6 lira kazanabilsem, aylık 180 lira para kazanırdım. 80 lira bile kazansam şükrediyorum. Kimsem olmadığı için kıyafet temin edemiyorum. Param olmadığı için özel ihtiyaçlarımı alamıyorum. Birileri feryadımı duysun istiyorum.
Bu röportajı yapmamıza da gerekçe olan, son zamanlarda yaşanılan, kurum idaresinden kaynaklı sorunlardan bahsetmek ister misin? Nasıl muamelelerle karşılaşıyorsun?
Bunca sorunum olmasına rağmen, bir de haklarımı korumak için mücadele ediyorum. Tek başıma da olmuyor. Şu anda kaldığım kurumda psikologla ya da müdürle görüşmek istesem, görüşemiyorum. Rahatsızlansam revire çıkamıyorum. Bana karşı, tamamen keyfi uygulama yapılıyor. Sosyalleşmeyi zaten unuttum. Mektup gönderiyorum, mektubum en az beş gün bekletiliyor, bazen on günü buluyor. Kalmış olduğum tecrit odası hiç güneş görmüyor. İdare, kaloriferi saatle yaktığı için kışın ısınmıyor. Bu sorunları savcılığa, Adalet Bakanlığı’na şikayet ediyorum, idare yalan beyanda bulunuyor. Savcılık, bakanlık, -bir travestiye inanacak halleri yok ya- hapishane müdürüne inanıyorlar. Bu şartlarda bu hapishanede kalmam imkansız; özel sevk yazıyorum, ret cevabı veriliyor. Sorunları belirten sevk yazdım, hapishane müdürü “Hiçbir sorunu yok” yazısı yazdığı için gidemedim. Açlık grevi yaptım, gidemedim. Hapishane müdürü, “Ölene kadar seni buradan göndermeyeceğim!” diye tehdit ediyor. Tüm bunları bana, Samsun hapishanesinde beni taciz eden gardiyanın arkadaşı olduğu için yapıyor; açıkça söyledi. Birinci müdürle görüşmeye çıkabildiğimde, aşağılıyor, hakaret ediyor. Sinkaflı küfürlerle odasından attırıyor. Kapalı zarf olarak resmi kuruma mektup gönderme hakkım olduğu halde, Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiğim mektuba el koydu. Daha iki hafta önce aynı mevzuları yaşadık. Yine mektubumu göndermedi.
Öyle çaresiz kaldım ki, intihara teşebbüs ettim. Bir kutu hap içtim, hastaneye kaldırdılar. Midem yıkandı, yoğun bakımda kaldım. Hastane psikoloğunun yardımı sayesinde polise tutanak tutturarak 1. müdürü şikayet edebildim cezaevi savcısına. Gerçi kimi kime şikayet ediyorum? Ben tek başıma, kimim kimsem olmadan bir travestiyim! Ölsem cenazeme sahip çıkacak kimsem yok, elimden bir şey gelmiyor. Bu hapishanede, bir memurun yalan söylediğini belgeyle kanıtladığımda “Yalan söylüyorsun, işte kanıtı, yalancısın.” dedim. O kelime hakaret sayılıyormuş, disiplin cezası verdiler: İki ay! Şimdi 1. müdür bana hakaret ediyor, aşağılıyor, sinkaflı kelimeler söylüyor, ama hesabı sorulmuyor.
Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?
Adalet arıyorum! Soruyorum sizlere, müdürlerin gardiyanların, bana ve diğer hapishanelerde kalan eşcinsellere zulüm etmesine sessiz kalacak mısınız? Yoksa “hayır” mı diyeceksiniz bu zulme?
Kaynak: www.kaosgl.com 15.12.2014
|
|
Eklenme Tarihi : 15.12.2014 |
Haber Editörü : PikeAS |
«« GERi
|
Bu haber 358444 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
Ne kadar üzücü ve kahredici bir hayat hikayesi, okuduk üzüldük ve UNUTTUK OLMAMALI bu hikaye, lgbt dernekleri, sosyalist düşünce kuruluşları nerdeler ?? O hapishane müdürü denilen pisliği niçin şikayet etmiyolar, bir banka hesabı açsınlar bizde maddi yardımda bulunalım hiç olmazsa ya, travesti falan dilim ama insanız hepimiz, takip edin bu konuyu lütfenn...
Yazan : naughtyboys
Beğen
|
|
|
|
ALLAH HEPSİNİN BELASINI VERSİN...!
Yazan : gana
Beğen
|
|
Lgbt ve benzeri dernekler ne işe yarıyor? Avukatları yokmu
Neden böyle durumlarda destek verılmiyor?
Yazan : buruk_asklar
Beğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)
|
|
Bu zülmü duydukça . İyiki cehennem yaratılmış. Diyorum. İnsanlıgını unutmuş , adına ahlak demiş bu yobazlarında. Bi gün adaletinin sorgulamacagı. Tanrının hesap günü gelecek ve ben dahi o riyakar. Yobazlardan insaniyetim adına. Hakkımı istiycem. ...ben zülme ugramadım ama ugrayanların vicdanımda olusturdugu yaranın hesabını kesinlikle ahirette sorucam...ve bunu hiç unutmuycam ...
Yazan : mushayri
Beğen
|
|
Ümid ederim birileri bu arkadaşın sesini duyar ve bir el uzatır
Yazan : ay_carmela
Beğen
|
|
yaa dostlar işte size ak düzen.bu düzen değişmedikçe düzülen hep biz olacağız.
Yazan : eskhatos
Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
|
|
Tek suçumuz renkli olmak ve bu devlet sadece siyah beyaz insanlar istiyor.Gerçek sebep bu...
Yazan : Master_Oogway
Beğen
|
|
sonuna kadar dikkatle okudum çok kötü zor şartlar. bir insan bu kadar zorluklara nasıl dayanır. bu insana yardım etmeye kalksak bizlerede ne gözle baakar bu insan kılığına girmiş nüsvetteler.
Yazan : olgsever212p
Beğen
|
|
Cezaevleri =zulüm evleri olmuş.Kantin gelirleri cezaevi yöneticileri karlarını paylaştığı için fiyatlar 2 katı.
Yazan : samenboy
Beğen
|
|
hani derlerya düşenin dostu olmaz ama elbette onun başınada gelirde görür kapalı kapının arkasında carasiz kalan kiminin vede kişilerin burda hepimiz insanız ama o yannış yola saptı diyerek anu aşalamıza gerek
hepimiz allah kuluyuz sorulacak bir hesabımız varsa oda cenabi allahdır.
başka kimse degil.avet kanun nizam varsa nizamlı düzgün saygılı biçimde buda her insan ayrımı yapmadan. uygulanması lazım derim.
bü ülkede insanın derdindinden annıyan ayrımsın insanlar lazım
Yazan : kremsizATF07
Beğen
|
|
cok uzuldum gercektende suna ınanıyorumkı burada yureyı kalbı temız ınsanlar cok vardır ınsalah yardımcı olurlar maddı manevı kafese kapatılmıs kus mısalı ınsan can sonucda yasam savası vermektade okudum ınanın gözlerım yasardı okdar dernekler var neden böyle olayları gundemde tutmuyorlar neden yardımcı olmuyorlar alahh yardımcısı olsun ınsalah enkısa zamanda özgrlugune kavusurda hayatını mutluluk ıcınde devam eder
Yazan : robert18_
Beğen
|
|
adalet herkes için aynı işlemelidir kim olursa olsun aynı derecede hizmet görür eşcinselleri evet adamdan saymıyorlar bir iğrenç sapık olarak görüyorlar zaten allahta sadece onların biz sapkınmışız lut lut diyorlar bende kuran okudum lut kavmi eşcinsellikle alakası yok onlar çok azgın şaşırmış bir kavimdi eşcinsellik insanlar canlılar var olmaya başladığında vardı asıl sapık dindarım ahlaklıyım diyenler asıl sapkınlar bu travesti arkadaşa zulum edenlerdir ben islam dininde sadece hacı hunkar Bektaşi veliyi hz mevlanayı sevdim ve yunus emreyi sevdim onların allaha inançları tamdı onlar herkesi ne olursa olsun sevdiler değer verdiler zaten bende Mevlana hayranlığı çocukluktan başladı bu travesti arkadaşa dönücem yüce allah onunladır bunu biliyorum yüce allah kimsenin ve islam kimsenin tekelinde değil o yüce yaradan herkesin allahı bu tüğrkiyede eşcinsellerin hayatı çok kötü helede feminense travestise transsa ne iş verişliyor nede yaşam hakkı solcusuda vermiyor sağcısıda dinciside liberalide biz seçmedik eşcinsel olmayı ben 5,6 yaşımda farklılığımı farkettim ben feminen gay değilim ama yüreğim acı çeken zulum gören eşcinsellerledir dualarımda onlarla bu hapisteki travesti arkadaşa yaşam hakkı verilmeli biranönce türkiyede homo fobiyi önlücek yasalar çıkmalı bir anti sosyal kişilik bozukluğu psikopat hırsız biri bir travestiyi cdyi darp ediyor gasp ediyor öldürüyor hakim karşısına çıktıklarında ben onu kadın sandım erkek çıktı yok bana ters ilişki teklifetti düpedüz yalan dolan sözler hakimlerde ellerini hiç viddanlarına koymadan karar verip ceza indirimine gidiyorlar üzülüyor acı çekiyorum acı çeken eşcinsellerle sevgiler arkadaşlarım kaderdaşlarım
Yazan : pamirce
Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
|
|
Allah görüyor ve viliyor mutlaka o aşağılıklar cezasını bir türlü çekecek ama memeleketin gerçeği bu maalesef .ALLAH KURTARSIN diyeceğim
Yazan : olguntampasif
Beğen
|
|
turkiyedeki zalim sistem yikilsin.
Yazan : olgun444
Beğen (7 kişi bu yorumu beğendi.)
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|
|