Budapeşte`de eşcinsel festivali gerginliği
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Kahramanlar Meydanı’ndan başlayan eşcinsellerin yürüyüşüne Macarların haricinde Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen yaklaşık iki bin kişi ile Macaristan’ın eski Başbakanı Ferenc Gyurcsany ve eşi Klara Dobrev eşcinsellere destek amacıyla festivale katıldı.
Yürüyüş kolu, bulvar üzerinden Kahramanlar Meydanına doğru ilerliyordu.Onların "Gurur Günü" adını verdikleri ve toplumun diğer kesimlerinden farklılıklarını vurguladıkları bu festival bu yıl biraz gergindi.Çünkü bu kez eşcinsel karşıtları "yürüyüşü dağıtacaklarını" resmen duyurdular.Geçen yıl da karşıt gösteriler olmuş, radikal sağcılar yürüyüşü engellemek istemişlerdi.Bu yıl gerilim daha yüksek.Radikal sağcılar, "Eşcinsellere hoşgörü yok." diyorlar. Ve haftalardır internet üzerinden de süren kampanyalarıyla, bunu kanıtlayacaklarını ileri sürüyorlardı. Demokratik örgütler, sivil kuruluşlar ise bu yürüyüşün "demokrasinin bir gereği" olduğunu savunuyorlar. "Farklı olanlar da kendilerini, ne istediklerini ifade edebilmeliler." diyorlardı.Yürüyüş işte bu nedenle gergin bir ortamda gündeme geliyordu.
Cepheleri işlemeli, heykelli, narin neo-barok binaların çevrelediği Andrasy bulvarı boyunca iki sıra polis, yürüyüşçüleri bulvar üzerinde birikenlerden ayırmak için kortej oluşturmuştu. Eşcinseller yürüyor, dans ediyor, müzik çalıyorlardı. Ama buna rağmen gerginlik hissedilir boyutlardaydı.Yürüyüş kolu ünlü opera binası civarına ulaştığında birden ortalık karıştı.Yürüyüşü seyredenlerin arkasından beliren kara gömlekli, çoğu kısa saçlı bir takım karşı göstericiler ellerindeki yumurtaları,içine bazı kimyasal maddeler konulmuş balonları yürüyüşçülere fırlatmaya başladılar.Polis harekete geçti, ama bu daha başlangıçtı. Biraz sonra tepkiler ve müdahaleler kontrolden çıktı. Biraz ileride radikal sağcılar bu kez polise saldırdılar.Kaldırım taşları fırlatıldı, iki polis arabası Molotof kokteylleriyle yakıldı. Elbette polis de boş değildi, onlar da göz yaşartıcı gaz püskürtmeye başladılar. Eşcinsel festivalin katılımcılarıysa alana ulaşıp sessizce ve korku içinde dağılmaya çalışıyorlardı.Ama bu da kolay değildi, polisin önünden ara sokaklara kaçan radikal sağcılar gösterici avındaydılar! Eşcinsel olmamakla birlikte, demokrasi anlayışı gereği yürüyüşe katılanlardan, şimdi Avrupa Parlamenteri olan sosyalist partili eski bir kadın bakan, bir müsteşar, ünlü bir gazeteci ve hür demokratlar partisinin üst düzey bir yöneticisi saldırıya uğradı, dövüldü.
Peki, ama Avrupa`nın birçok ülkesinde aynı gün eşcinseller on binlerce kişinin katılımıyla özgürce festival düzenlerken, Macaristan`da neden bu olaylar meydana geldi? Yanıt, sosyologların ve siyaset bilimcilerin son zamanlarda yayımladıkları analizlerde saklı: Orta Avrupa`da ve Macaristan`da toplumun dokusu değişiyor. Toplum hızla muhafazakârlaşıyor. Bir araştırmaya göre toplumun % 52`si eşcinsellerin kendi kimlikleriyle ortaya çıkıp festivaller düzenlemelerini "gereksiz" görüyor, yani olayların patlamasında suçu biraz da eşcinsellerin pervasızlığında arıyorlar. Kendinden farklı olana karşı hoşgörünün azalmasında tek gösterge eşcinseller değil. Romanlarla ilgili toplumdaki genel yargılar da da değişiklikler var. İnsanlar onların geri kalmışlığında, kabahatin öncelikle onlarda aranması eğilimindeler.Yani, kısaca "Romanlar tembel olur, çalışmayı sevmez, vb." türünden önyargılar güçleniyor. Toplum içe dönüyor.Kendinden olmayana karşı hoşgörü katsayısı düşüyor, diğerini anlamak, onun içinde bulunduğu koşulları hissetmek istemiyor. Önce içerideki azınlıklar, Romanlar, Yahudiler, eşcinseller… Sonra da sıra komşu uluslara gelecek elbet. Macarlar Slovaklara, Slovaklar, Çeklere, Rumenler Macarlara, Polonyalılar Ruslara, Almanlara karşı olacak. Defterler açılacak, kapanmamış tarihsel hesaplaşmalar yeninden güncelleştirilecek.Yani Orta Avrupa`da birilerinin serpiştirdiği nefret tohumları büyüyor!Oysa Avrupa Birliği tam da bunun tersini hedeflemiyor muydu? Mavi zemin üzerindeki sarı yıldızların amacı tam da halkların kardeşliği ülküsünü hayata geçirmek değil miydi?
Görünen o ki, Avrupa henüz yolun çok başında!
kaynak: tumgazeteler.com
haberin yazarı: Tarık Demirkan
|
|
Eklenme Tarihi : 07.09.2009 |
Haber Editörü : ARES |
«« GERi
|
Bu haber 537106 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
Homofobinin bu şekilde şiddete dönüşmesi mide bulandırıcı! Tamam, homoseksüellere tahammül edemeyebilirsiniz ama kabul etmek, kabullenmek zorundasınız: Biz varız! Onlar nasıl ki kimiz zaman bizim cinsel kimliğimizin adını (kendilerince) bir hakaretmişcesine kullanıyorlar; ben de onlara şöyle seslenmek istiyorum bu haberi okuyunca: ``Erkek! Erkeksiniz işte!``... Başka bi`şey değil...
Yazan : senay_dilber
Beğen
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|