Avrupa’nın Eşcinsel Evlilik Tartışması Sürüyor
Fransa’da 4 Nisan’dan itibaren Senato Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak yasa tasarısı, AB içinde, eşcinsel evliliğinin yasallaşmasına ilişkin ortak düzenlemeler getirilmesi tartışmalarını alevlendirdi.
“Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” Fransız Devrimi liberal ilkelerinin temelini oluşturuyor. Ancak çoğu eşcinsele göre, konu eşcinsel çiftlerin heteroseksüel çiftlerle eşit haklara sahip olmasına gelince, Fransa’nın bu ilkelerini yerine getirmesi için önünde, daha uzun bir yol bulunuyor…
Fransa’da iktidardaki Sosyalist Parti (PS) tarafından hazırlanan eşcinsel evliliğin yasalaşmasını öngören yasa tasarısına tepkiler sürüyor. 4 Nisan’dan itibaren Senato Genel Kurulu’nda görüşmeye başlanacak tasarıya karşı çıkan, muhalefetteki muhafazakâr partiler ve Katolik Kilisesi protesto gösterileri düzenliyor. Protestolar, tasarının Fransa’da geniş kitlelerin direnişi ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
“Muhafazakâr değerlere dönüş”
Brüksel’deki Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel & İnterseksüeller Derneği’nin (ILGA) Sözcüsü Evelyne Paradis, ekonomik kriz nedeniyle öfke ve güven eksikliği duyan Fransız toplumunun, bir günah keçisi aradığı görüşünde. Paradis, “Ekonomik kriz nedeniyle toplumun muhafazakâr değerlere geri dönme eğilimi arttı. İnsanlar güvensizlik içinde. Bu protestolar, toplumdaki güvensizliği yansıtan bir tepki. Bu şekilde, anne, baba ve çocuktan oluşan geleneksel aile modeli gibi, muhafazakâr değer ve müesseselere bir geri dönüş söz konusu” diye konuşuyor.
Evelyne Paradis, Avrupa’da son 10 yılda ayrımcılıkla mücadele yasası, evlenme ve evlat edinme hakkı gibi önemli kazanımlar edinilmesine rağmen, toplumun anlayışındaki değişikliklerin aynı hızla gerçekleşmediğini kaydediyor.
Eşcinsel evliliğine dair 27 AB ülkesinde, birbirinden farklı yasalar yürürlükte. Kimi AB ülkelerinde eşcinsellerin evlenmesi yasak. Sadece aralarında Danimarka, İzlanda ve İspanya’nın da bulunduğu yedi AB ülkesinde eşcinsel evliliği yasallaşmış durumda. Hatta bazılarında eşcinseller için kiliselerde dinî evlilik de mümkün. Bu kadar ileri gitmeyen bazı liberal ülkeler ise "kayıtlı ya da medeni birliktelik" olarak bilinen, evliliğe benzer haklar getirdi. Her Birlik ülkesi, medeni birlikteliğin getirdiği hak ve yükümlülükleri kendisi belirliyor. O nedenle eşcinsel çiftlere yönelik vergi düzenlemesi, miras ve nafaka hukuku gibi konularda, AB ülkeleri arasında büyük farklılıklar söz konusu.
Eşcinseller için ortak yasal düzenleme
Liberal gelişmelerin aksi örneklerini ise koyu Katolik İtalya ve Polonya gibi ülkelerde görmek mümkün. Her iki ülke de yıllardır AB üyesi olmasına rağmen, homoseksüel çiftlerin heteroseksüel çiftlerle eşit haklara sahip olmasına ilişkin konularda, diğer üye ülkelerin açık arayla gerisinde kalıyor. Eşcinsel çiftlerin beraber aynı evde kalmasına göz yumuluyor, ancak çiftlerin birbirlerine karşı hukukî yükümlülük üstlenmesine izin verilmiyor. Ortak değer ve ilkelerde birleşen AB ülkelerinde nasıl bu kadar derin uçurum oluşabildiği, AB Komisyonu’nu da meşgul ediyor.
Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) millletvekili Jens Spahn, Deutsche Welle’ye verdiği demecinde Avrupa’da hoşgörünün sınırlarına ulaşıldığını söylüyor. Eşcinsel çiftlere daha fazla hakkın tanınmasını talep eden Spahn, AB içinde ortak bir düzenlemenin yanlış olacağını düşünüyor:
Spahn, "Eğer Brüksel’den Polonya, İtalya veya Romanya’da bu tür toplumsal konuların diğer üye ülkelerdeki gibi düzenlenmesi talebi gelirse, bence bu, eşcinsellerin toplumda daha fazla kabul görmesine yardımcı olmayacaktır. Böyle bir talep, daha ziyade Brüksel’e olan hoşnutsuzluğu tetikleyecektir" diye konuşuyor.
“AB vatandaş haklarının ihlâli”
AB’nin temel ilkelerinden biri de AB vatandaşlarına ikamet yeri seçme özgürlüğü verilmesi. Ancak bu ilkenin eşcinsel çiftler için de geçerli olduğunu söylemek güç. AB Komisyonu ve Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel & İnterseksüeller Derneği‘nin (ILGA) Sözcüsü Evelyne Paradis de Avrupa içinde, eşcinsel çiftlerin hareket özgürlüğünün kısıtlanmasını eleştiriyor. Paradis "Buna tipik bir örnek: Hollanda’da evlenmiş ve heteroseksüel çiftlerle aynı hak ve yükümlülüklere sahip Hollandalı bir eşcinsel çift, Romanya’ya taşındığında ’evli çift’ olarak kabul edilmiyor ve heteroseksüel çiftlerle aynı hak ve güvencelere sahip olamıyor. Bu açıkça bir ayrımcılıktır ve AB vatandaşlarının haklarının ihlâlidir. O nedenle AB Komisyonu, bu durumu düzeltmek için üye ülkelere baskı yapmaya çalışıyor" diyor.(DW)
Kaynak: KaosGL 03.04.2013
|
|
Eklenme Tarihi : 04.04.2013 |
Haber Editörü : Administrator |
«« GERi
|
Bu haber 390249 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
Avrupa vatandaşı istediği kadar red yani conservative olsun, bu olay kara avrupasında güzel bir sonuca bağlanacak. Neticede, Avrupalı vatandaş, ailesinde gay dahi olmasa bu hakkı savunabiliyor. Fakat Türkiye`de bu bile yok. Bazı Türk vatandaşlar `tabii ki gaylere karşı değilim,` dese bile, kendisine `kızınızın/oğlunuzun gay bir arkadaşı olsun ister miydiniz?` diye sorulduğunda cevabı hayır diye yapıştırabiliyor. Fakat Türkiye`yi de körü körüne suçlamamak gerek. Avrupa gibi -hatta İsviçre anayasasının, Magna Carta`nın doğduğu yerler- hâlâ, gay marriage bir sorunsa; ve Amerika gibi `liberalizm`in doğduğu, başkanının blue yani liberalist olduğu bir ülkede bile 22 eyalette atlarla ilişkiye girmek legalken sadece 6 eyalette eşcinsel evlilik legal. Yani bence, Amerika, Türkiye gibi yerler varken, Rusya`da travestiler sınır dışı edilene kadar `red` vatandaşlar tarafından dövülürken hele hele Orta Asya`dan bahsetmeye gerek bile duymazken, Avrupa`nın cevabının bizler açısından pozifit olabileceği bir sorun, sorun bile değildir.
Yazan : oralit
Beğen
|
|
o yasa türkiyeye gelecek o kadar.
Yazan : sg02
Beğen
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|