AKP`li Eşcinsel Düşmanı Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf: Eşcinsellik hastalıktır!
Kadın ve aileden Sorumlu AKP`nin Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, eşcinselleri hasta olarak görüyor, Aşkı Memnu’yu irrite edici buluyor ama Kurtlar Vadisi’ni beğeniyor. İşte Bakan Selma Aliye Kavaf`dan inciler...
AKP`li Eşcinsel Düşmanı Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf: Eşcinsellik hastalıktır!
Kabinenin önlere fırlamaya çalışmayan, sessizce ilerleyen bir üyesi S. Aliye Kavaf. Siyasetçiden çok siyasete tesadüfen girmiş izlenimi veriyor insana. Son günlerde “dizilerdeki cinsellikten irrite olduğu” demeçleriyle gündeme gelince 8 Mart Dünya Kadınlar günü öncesinde portresini çizmek farz oldu. Kadın ve aileden Sorumlu Devlet Bakanı, eşcinselleri hasta olarak görüyor, Aşkı Memnu’yu irrite edici buluyor ama Kurtlar Vadisi’ni beğeniyor.
“Doğa yürüyüşlerini seven bir insanım. Eymir de sakin, güzel bir yer. Benim sığınağım. Bakanlar Kurulu’nun açıklandığı gün Eymir’e gitmiştik. Biraz hava karardı yağmur yağacak gibiydi, kalktık. Bakan olduğumu Eymir’den dönüşte arabanın radyosundan duyduk.”
“Etek boyum eskiden de böyle uzundu. Ceketi siyasete başladıktan sonra giydim, öğretmenlik yaparken de etek giyiyorduk. Ama böyle yün hırka, spor kıyafet, kot etek, cat bot. Şimdi resmi tarzda giyiyorum. Özelimde spor giymeye devam ediyorum. Çok rahat, vazgeçemem.”
“Ben pozitif bir insanım, çevreme de pozitif enerji verdiğime inanıyorum. Kendimi başka bir kalıba ve tarza sokma gayretim yok. Siyasete ilgi duymaya başladığımda üniversitedeydim. Margaret Thatcher İngiltere’de başbakandı, mesela Thatcher’i beğenirdim. Demir Leydi.”
“Bizim çocukluğumuzda evlerde radyo dinlenirdi. Başbakanların, liderlerin konuşmaları dinlenirken evde çıt çıkmazdı. Televizyon, ben ilkokul üçüncü sınıftayken Denizli’ye geldi.”
Büyüdüğüm ev yıkıldı
ÇOCUKLUĞUM
Ailem, 1926’da mübadeleyle Manastır’dan göç etmiş. Amcalarım, babaannem, dedem, Manastır’dan özlemle bahsederdi. Orada nüfuzu olan, toprak sahibi insanlarmış. Denizli’de, Balkanlar’dan göçenlerin yerleştirildiği İstiklal Mahallesi’nde oturuyorduk. Eskiden Rumların yaşadığı cumbalı, ahşap, güzel evlerdi. Keşke o evler yaşatılabilseydi. Şimdi tek tük kaldı. Çocukluğumun geçtiği ev de yıkıldı.
Evde yoğun siyaset konuşulurdu
DP GENELEĞİ
Ailemiz Demokrat Parti geleneğinden geliyordu. Babam, DP il teşkilatında çalışmış. 27 Mayıs, sert yaşanmış bir ihtilal dönemi. DP’ye teğet geçen insanlar bile süreçten zarar görmüş. Siyaset yoğun olarak konuşulurdu evimizde. Babam, öğrenciyken siyasetten uzak durmamızı isterdi. Eğitim hayatımızın akamete uğramasından endişelenirdi. “Kendisini kurtaramayanın memleket kurtarması doğru olmaz” derdi. Babamdan etkilendim. Üniversitede siyasi hareketlerin içerisinde olmadım.
Hedefim akademisyen olmaktı
ÖĞRETMENLİĞİM
Lise yıllarında hedefim akademisyenlikti. İki ablam doktor, erkek kardeşim ekonomist. Tarihe meraklı olduğum için Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Türkoloji bölümünü tercih etmiştim. Ama mezun olduktan sonra asistanlık sınavını bekleyemedim. Öğretmenlik formasyon belgesi aldım. Denizli’de bir özel dershanede öğretmen olarak çalışmaya başladım. Öğretmenliği de sevdim, genç insanlarla beraber çok güzel, zevkliydi. Öğretmenliğe dershanede başlayan bir ekoldük. Dershanede beş yıl çalıştım.
Bir saat az uyurum tenisimi oynarım
SPORCULUĞUM
Ortaokuldan itibaren sporla uğraştım. Masa tenisinde bronz madalyam var. 19 Mayıs Gençlik Turnuvası’ndaydı. Okulun basketbol takımında da oynadım. Oğlum Bilge Uğur da baktım yüzme, golf derken daldan dala konuyor, basketbol kursuna yazdırdım. Ama üniversite sınavına rahat hazırlanayım diye ara verdi, tekrar dönmedi. Üzülüyorum, iyi bir basketbolcuydu. Arkadaşlarımla tenis oynuyorum. Uygun olursa sabah 7’de veya gece 10-11’de oynuyorum. Seyahat yoksa haftada üç defadan aşağıya düşmemeye çalışıyorum. Spor geçmişiniz varsa yapmadığınız vakit kendinizi kötü hissediyorsunuz. Bir saat az uyuyup tenis oynamayı tercih ediyorum.
Baki ve Fuzuli’den etkilendim
HAYATIMA YÖN VEREN İNSANLAR
Fakültede eski Türk edebiyatı bölümünü seçmiştim. Osmanlıca okuyup yazmayı öğrendim. Mezuniyet tezim “Tahir-ül Mevlevi’nin divançesinin transkripsiyon çevirisiydi. Divan edebiyatı güzeldir. Baki ve Fuzuli çok farklı insanlar ama alanlarındaki derinlikleri beni çok etkilemiştir. Klasiklerden Doktor Jivago beni çok etkilemişti. Daha sonrasında da tarih ve siyasi içerikli araştırmalara yöneldim. Halil İnalcık, Kemal Karpat, İlber Ortaylı Hoca’nın kitaplarını hâlâ okurum. Tarihi döne döne okumak gerek. Amin Maalouf’u çok beğeniyorum, şimdi onu okuyorum.
Nasipse gelir Hint’ten
EŞİM
Hakikaten bu söze inanıyorum, “Nasipse gelir Hint’ten, Yemen’den, nasip değilse ne gelir elden?”Eşimle, Ankara’da bir başsağlığı ziyaretinde tanıştık. 1990’da evlendik. Eşim maden mühendisi. Elbistan’da kömür İşletmesinde görevliydi. Oraya yerleştik. Sonra da Eti Zeolit’e Genel Müdür oldu. Eşim atandığı sırada ben 2002 seçiminde aday olmuş kazanamamış, öğretmenliğe dönmüştüm.
Koşullarımız tek çocuğu getirdi
BAŞBAKAN 3 DİYOR AMA
Aslında çok kardeş olmak güzel. Biz dört kardeşiz. Şimdi hem çalışmak, hem de çocuk büyütmek çok daha zor. Ben çalışmayı da çocukları da çok seviyorum. Ancak koşullar tek çocuğu getirdi. Bakıcı ile çocuk büyütmek çok zor. Ailesi yakınında olanlar daha şanslı. Bizim öyle bir imkanımız yoktu.
Partiyle ablam tanıştırdı
AK PARTİ
Partinin kurucusu ve MKYK eski üyesi Dr. Sema Ramazanoğlu ablam. Ak Parti’nin Ankara’daki kuruluş hazırlığı sırasında ucundan kenarından ben de çalışmaların içine girdim. Ablam gelip gittikçe bizde kalıyordu. Ben getirip götürüyordum. Siyasete ilgi duyan bir insandım, o güne kadar uygun bir zemin bulamamıştım. Genel başkanımızla Bilkent’te partinin kuruluş bildirisinin açıklandığı toplantıda tanıştım. Sonrasında 2002 seçiminde aday adayı olmaya karar verdim. Denizli’den yedi milletvekili çıkacaktı, altıncı sıradaydım. Üç aylık adaylık dönemindeki çalışmamın sonra çok faydasını gördüm. Milletvekilliği ayrı bir kulvar. Aynı aileden insanlar, farklı kulvarlarda siyasetin içerisinde olabilir diye düşündük. Ablamın milletvekilliği talebi olmadı. Aday olmamasının başörtüsüyle ilgisi yok. Biz kadın kollarında birlikte çalıştık.
Denizli’nin ilk kadın vekili ve bakanıyım
İLK OLMANIN ZORLUKLARI
Adaylar belirlenirken temayül yoklaması yapılıyordu. Yoklama öncesinde tanıtım toplantıları düzenleniyordu. Bir kahvehanedeki toplantıda eşim de kapının dibinde bir yerde oturuyordu. Ona döndüler, peki siz kimsiniz? “Ben Alaaddin Kavaf. İşte Selma Kavaf’ın eşiyim” dedi. Bu defa “Peki siz niye aday olmuyorsunuz?” Çünkü aileden bir kişi siyaset yapacaksa bu erkektir! İki defa böyle olunca eşim, “Ben gelmiyorum artık” dedi. Denizli’nin ilk kadın milletvekili ve bakanıyım. İlk olmanın zorlukları da var, güzellikleri de.
Emine Erdoğan destek verdi
KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞIM
2002 seçimlerinden sonra öğretmenliğe döndüm. Sayın Genel Başkanımız arayıp beni kadın kollarının kurucu genel başkanı olmaya davet etti. Adaylık dönemim hariç aktif siyasetin içerisinde bulunmamıştım. Eğer siyasete devam edeceksem içinde olmam gerekir diye düşündüm. Türkiye’yi 4.5 tur dolaştım o zaman. Emine Hanım da çalışmalarımızın bir kısmına destek verdi. 2007 seçimlerinde listede ikinci sıradaydım. Siyasette tek noktaya ve göreve fikslenmemek gerektiğini öğrendim. Siyaset uzun bir yolculuk. Bir maraton.
Eşcinseller yok demiyoruz, tedavi edilmeliler
CİNSEL YÖNELİM
Ben eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum. Tedavi edilmesi gereken bir şey bence. Dolayısıyla eşcinsel evliliklere de olumlu bakmıyorum. Bakanlığımızda onlarla ilgili bir çalışma yok. Zaten bize iletilmiş bir talep de yok. Türkiye’de eşcinseller yok demiyoruz, bu vaka var.
Yemek var mı demek, şiddet mi?
KARI-KOCA İLİŞKİSİ
Hiç fiziksel şiddet görmedim. Ama mesela bunu o kadar ileriye götüren STK’lar ya da anlayışlar var ki mesela işte eşin erkeğin karısına “evde yemek var mı?” diye sormasını bile bir psikolojik baskı unsuru, şiddet olarak algılıyorlar.
Sadece Kurtlar Vadisi’ni seyrediyorum
TV DİZİLERİ
“Bir Şarkısın Sen” diye bir program varmış. Çocuklara dilencilik yaptırmak nasıl bir çocuk istismarıysa o programda şarkı söyletmek de öyle. Bence hiç farkı yok. Onun üzerinden reyting elde ediyorlar, veliler de para kazanıyorlar. Aşkı Memnu dizisindeki öpüşme sahnelerini gazeteciler sorduğunda “Avrupa’da, Amerika’da o tip programlar kontrollü yayınlanır. Şifresi vardır, isteyen satın alır” demiştim. “Sansürcü bakan şifre istedi” diye çarmıha gerdiler. Reyting kaygısıyla böyle kontrolsüz bir yayıncılık anlayışını doğru bulmuyorum. O sahne 45-50 yaşındakiler için önemli olmayabilir dejenerasyon anlamında. Ama 4-10 yaşındakilerde farklı etki yaratabilir. Ben Kurtlar Vadisi’ni seyrediyorum sadece. Doğru yanlış bilemem ama verilen mesajlar ilgimi çekiyor.
Görün işde akp politikası, ne beklenirki başka bunlardan. Yazan :OlgunSeverimmBeğen
birde şu tarafından bakmak lazım.bakan hanımın söylediği bu söz bile bir ilerlemedir.en azından artık eşcinseller yok denmiyor.bence bu bile kaplumbağa hızındada olsa en azından bir ilerlemedir. Yazan :ChromeBeğen
sayın bakanın oğlu var mı bilemem ama allah insanın basına vermesin sonra ne der elaleme Yazan :alpaydinBeğen
Aman o zaman heteroseksüellikte hastalık... üre üre dünya insandan geçilmiyor...
Gitse şu akp biri eşcinsel sitelerine erişimi engeller biri gaylik hastalıktır der ne böyle canım Yazan :seaeyes06Beğen
sevgili arkadaşlar bu açıklamayı yapan bakanımızın mail adresi vardır google dan bakanımızın adını soyadını yazın çıkıyor sizden ricam uygun bir uslup ile ona cevap verin ayda soru sorun gabile yöneticileride burdan bakanımızın mail adresini yayınlamalarını istiyorum..sevgiler Yazan :alexander27Beğen
Dünya sağlık örgütü, ABD Avrupa ve Türkiye`deki psikiyatri dernekleri hastalık olarak görmüyor ancak öğretmen olan sayın bakan hastalık olarak görüyor.sadece çok komik.Hastalandığında doktorlara gitmesin o halde onların dediklerine inanmıyor nasıl olsa.AB nin tüm iyi müzakerelerini uygularız isterlerse almasınlar diyen bir hükümetin bakanı böylemi olmalı.Ordaki eşcinsel haklarından haberdardırlar ancak sanırım onu insan hakkı olarak görmek istemiyorlar.Bu düşünceye takılan siyasetçilere İran,Sudan,gibi birkaç ülkede rastalamaktayız ve malesef kendini Avrupalı olarak gören ülkmeizde bunlara dahil.çok yazık. Yazan :yalnizlik30Beğen
Sayın Bakan Hazretlerinin DSM-lV`ten haberi yok! şimdi birisi Şizofren olsa, borderline kişilik bozukluğundan muzdarip olsa, vs. DSM-lll diye ısrar mı edecek?!!
Elbette, hayır. Peki niye bu tutarsızlık ve ikiyüzlülük?!!? Kurtlar Vadisi`ni izlemekteymiş!! İzlemediği halde Aşk-ı Memnu`yu rahatsız edici bulmaktaymış!! Karşınızda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın yeterli olduğuna kani olmuş bir kişi varsa daha ne bekler ki bizim güzide eşcinsellerimiz!!? Hani bu insanlar, AKP vb, çok dindar ya, Hucurat Suresi`ni dönüp bir daha okusunlar. Ben verdikleri ropörtajda bir nebze insanlık, bir nebze bilgi ve zeka ışıltısı göremedim ama etek boyunu konusunda bilgi sahibi oldum!! Sormadan edemeyeceğim sayın muhafazakar bakan sizin etek boyunuzdan bize ne?? Sizi seçenlerin, sizi etek boyunuzu gözönünde bulundurarak seçtiğini ima ediyorsanız ne size ne de size oy verenlere söyleyecek söz bulamıyorum!! Emine Şenlikoğlu`na sorun o size söyleyecektir, tedavi olan eşcinselleri!!! biz de tanıyoruz böyle yalanlara kanıp büyük açmazlara düşen eşcinselleri!! Yazan :risotto34Beğen
senin çocuğun eşcinsel olsa ve bunu bilsen acaba bu kadar kolay konuşurmuydun merak ediyorum gerçi eşcincelliğin bi hastalık olmadığını bilse bile birilerine yaranmak için öyle diyecek asıl hastalık bu olsa gerek makam mevki koltuk hastası eşcincelliğin tedavisi olurmu bilmem ama hırsın tedavisi var BİR AVUÇ TOPRAK...... Yazan :gunahkecisiBeğen
Ne güzel bir banımız var çocukların aşk-ı memnu yu izlerse dejenere olacağını düşünüyor ama her bölümde en az 50 adam ölen gerilimin hat safhada oldu kurtlar vadisine hiç bir şey söylemiyor bu bakan ancak kendine bakabilir... Yazan :muende_doloRBeğen
bayan kavafin acilen istifa edip tedavi olmasi gerek. türkiyede yasayan milyonlarca escinsele bakis acisini ortaya sermistir. bu akp hükümetinin homofobik politikasinin yansimasidir.escinsel düsmani tavrindan dolayi escinsellere ve toplumun diger kesimlerine verecegi zarardan dolayida kendisi hakkinda suc duyurusunda bulunulmali. dusmanlik, nefret, hosgörüsüzlük göstererek escinselleri hedef göstermis ve ayrimcilik yapmistir. insanlik adina suc islemistir. bayan kavafi ciddetle kiniyorum. uluslararasi ve ulusal insan haklari kuruluslarin ve degerli basin üyelerin bu konuya egilmelerini diliyorum. 11mart 2010 23:15 almanya saati ile ZDF kanalinda bu bayani dünyaya homofobik bakan olarak afise edecegimi burdan bildiriyorum. Yazan :olgun444Beğen
sacmalamakta bir hastalikmidir acaba.tedavisi varmidir.evet benimde hicbir tip egitimim yok sayin bakan gibi ama benim dunya gorusume gorede sacmalamakta bir hastaliktir tedavi edilmesi gerekir diye dusunuyorum Yazan :mrturkBeğen
Bu şekilde yorumda bulunan bir bakanın ne kadar sağlıklı olduğundan şüphe ediyorum. Ne günlere kaldık yaa...
Alsın biri şunu başımızdan... Yazan :GENC_dostBeğen
işte avrupa kapısına dayanmış türkiyemden manzaralar...şimdi sayın bakanımızın kafası ile ahmedi necatin kafası arasında ne fark var?boşuna aramayın fark mark yok..pek çok eşcinselin hanımefendiden çok daha sağlıklı olduğuna adım gibi eminim..kalın sağlıcakla... Yazan :mybearsBeğen