Eşcinseller Saldırılardan Sonra Gardını Aldı
Hoşgörüsüyle gurur duyan şehir, saldırılarla sarsıldı.
Kısa süre önce homoseksüel olduğu düşünülen üç erkeğe yapılan işkence, suç oranlarının en yüksek olduğu ve olayın meydana geldiği Bronx semti başta olmak üzere, tüm şehirde büyük yankı uyandırdı. Yirmi yıldır Güney Bronx`ta yaşayan yazar ve eşcinsel hakları savunucusu Charles Rice-Gonzalez, "Sürekli şiddet tehdidi altında yaşıyoruz. Saldırılar beni dehşete düşürdü, iğrendirdi ve öfkelendirdi" diyor. Saldırıya karışan 11 çete üyesinin (üçü serbest bırakıldı) yakalanmasından sonra, Bronx Sanat ve Dans Akademisi`nin kurucuları Rice-Gonzalez ve Arthur Aviles, bir kişisel savunma kursu açmayı planlamaya başladı. 24 yaşındaki Keith Mittchell isimli eşcinsel erkek, herkesin onu tanıdığı çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği yerde yaşadığı için istediği gibi davranabildiğini söylüyor. Ancak, kendi mahallesinden ayrılınca dikkatli davrandığını da ekliyor. Daha önce dayak yediğini ve son saldırıların aklından hiç çıkmadığını söylüyor. "Saldırıya uğrayan ben de olabilirdim. Birinin size ne zaman saldıracağını asla bilemezsiniz" diyor. Çoğu açıdan fakir semtlerde yaşayan homoseksüeller, New York`ta yaşayan diğer homoseksüellerle aynı sorunları yaşıyor. Eğitim Bakanlığı, 2008-2009 öğrenim yılında cinsel eğilime dayalı 862 taciz vakası rapor etti. Mağdurlara yardım etmeye yönelik şehir çapında yürütülen bir program olan Güvenli Ufuklar Sokak Projesi`ndeki bin 700 evsiz gencin yüzde 40`ından fazlası kendini homoseksüel ya da transseksüel olarak tanımlıyor. Ancak Bronx`ta eşcinsel olmak özellikle zor. Homoseksüel mahalle sakinlerine göre sert sokak kültürü, yerel çetelerin kuralları ve eşcinselliğin günah olduğunu sürekli öne süren yerel kiliselerin durumu zorlaştırıyor. Aslında Bronx`ta oldukça sosyal bir eşcinsel toplum mevcut. Bazı barlar, bazı günlerini eşcinsellere ayırıyor. Ancak bu tip yerler, Manhattan Adası`nda bulunan Chelsea veya West Village bölgelerinde olduğu gibi dışa kapalı ve güvenli değil. Rice-Gonzalez 1970`ler ve 1980`lerde büyürken, Bronx`ta homoseksüellere yönelik az sayıda örgüt olduğunu ve bunun da "çok açık bir izolasyon hissi" yarattığını söylüyor. Tiyatrosu homoseksüeller için bir buluşma yeri olarak hizmet veren Rice- Gonzales, "Homoseksüel erkeklerin birbirleriyle tanışabilecekleri bir yer yoktu. Manhattan`a gitmek gerekiyordu" diyor. Bugün semtteki homoseksüellere hizmet ve danışmanlık veren çok sayıda dernek var. Homoseksüellere yönelik taciz ve hatta şiddet nadir yaşanan bir durum değil ama 3 Ekim`de Bronx`ta gerçekleşen saldırılar, vahşeti ve kapsamı yüzünden çok sayıda kişinin damarına bastı. 11 şüpheli, 4 mağdur ve sigara yanıkları, cinsel taciz ve beysbol sopaları ile vurulan darbeler… Saldırıların olduğu yere yakın oturan ve tutuklananlardan bazılarını tanıdığını söyleyen 29 yaşındaki Ruben Porras`ın konuya ilişkin bir açıklaması var. Bir çeteye üye olan bu şüphelilerin, homoseksüellere aleni bir şekilde düşmanca duygularının olmadığını söylüyor. Çeteyi, aile üyesi olmadıkları sürece homoseksüellere müsamaha gösteren bir babaya benzetiyor. "İnsanlar, içlerinden biri olmadığı sürece onları kabulleniyor" diyor. Yetkililere göre olay bir çete üyesinin, eşcinsel olduğundan şüphelenilen 30 yaşındaki bir adamı gruba katılmak isteyen 17 yaşındaki bir gençle görmesiyle başlıyor. Çete üyeleri ikisinin yattığını düşünerek, onları, bir diğer genci ve 30 yaşındaki adamın ağabeyini cezalandırdı. Saldırıların gerçekleştiği Morris Heights, herkesin birbirini tanıdığı küçük bir mahalle. Burada yaşlı adamlar barlarda oturup memleket meselelerini tartışır. Bir bakkalın önünde 29 yaşındaki bir anne, olaydan ötürü dehşete kapıldığını ancak eşcinsellerin kendisini tedirgin ettiğini söyledi. Çetelerin saldırısına uğramaktan korktuğu için adını vermek istemeyen kadın eşcinseller hakkında, "Bununla başa çıkmam çok zor. Normal bir şey değil" diyor. Çok sayıda çete olan bölgelerde bazı kiliseler tolerans mesajı veriyor. Ancak eşcinsellere göre, birçok kiliseden de nefret mesajları yükseliyor. Rice-Gonzales, "Eşcinsellerin tövbe etmesi yoksa cehenneme gidecekleri söyleyenler yüzünden her taraftan saldırıya uğramış gibi hissediyorum" diyor. New York yıllardan beri homoseksüeller için bir korunak oldu. Ancak Greenwich`teki homoseksüel bir adama yapılan saldırı ve onu takip eden Bronx saldırıları gibi son olaylar, çoğu kişiyi hem şaşırttı hem de umutsuzluğa sürükledi. Homoseksüel ve Heteroseksüel Eğitim Ağı`nın Genel Müdürü Eliza Byard, "Burası ülkemizde eşcinsellerin en rahat hissedebilecekleri yerse, ne yazık ki bu aralar öyle görünmüyor" diyor.
Kaynak: Sabah.com.tr 08.11.2010
|
|
Eklenme Tarihi : 08.11.2010 |
Haber Editörü : Administrator |
«« GERi
|
Bu haber 468000 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
Amerikalılar kafa yapısı itibariyle çok geriler zaten..Avrupadaki özgür ortam amerikada asla yok..gerici her yerde gericidir..bunun afrikası amerikası olmaz...Türkiyede her yer bronx..bunu da unutmamak lazım....
Yazan : mybears
Beğen
|
|
Amerikada en azından gaylerin genellikle, toplaştığı ve yerleştiği mahalleler, gettolar var. Yani gidip de, çok dindar ya da katil, sadist vs. insanların kaynaştığı yerlerde ev tutarsan, sana bulaşan ve dayak atan hetero erkekler olacaktır. Gaylerin mahalleleri var, bu nedenle oralardan ev tutsalardı, başlarına birşey gelmezdi. Türkiye`de ise tüm herkes homofobik ve gaylere karşı nefret hissi beslediği için, bu tür mahalleler oluşamıyor ne yazık ki. Kendimizi güvende hissedemiyoruz ve Türk insanlarının insafına kalıyor yaşamımız...
Yazan : Calgary
Beğen
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|