AKP’nin Temmuz başında hazırlıklarına başladığı “demokratikleşme paketi” Başbakan Erdoğan tarafından dün açıklandı.
Temmuz başındaki hazırlık sürecinde paketin, “sadece çözüm sürecinde Kürt vatandaşlar ve BDP’lilerin taleplerini değil, toplumsal bazı sorunların çözümüne ilişkin düzenlemeler de içerecek” bilgisi basında yer almıştı.
Nihayet TBMM’nin açılışı öncesinde Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan “paket”, çözüm sürecinde beklentisini yükselten Barış ve Demokrasi Partisi’nce (BDP) “oyalama paketi” eleştirisiyle karşılandı.
Barış ve çözüm sürecinin devam etmesi için merakla beklenen “paket” Kürtlerin beklentisini karşılamazken, “demokratikleşme”de sıra LGBT toplumuna yine gelmedi.
11 yıllık uzun soluklu süreç!
Başbakan Erdoğan ilan ettiği “demokratikleşme paketi”ni, “11 yıllık uzun soluklu sürecin sadece bir safhası” olarak tanımladı.
Söz konusu “11 yıllık süreç”in başlangıcı olarak Türkiye’nin AB’ye girebilmesi için önüne konan kısa ve orta vadeli hedefleri gösteren Katılım Ortaklığı Belgesi hatırlanabilir.
AKP’nin “uzun soluklu süreci” Başbakan Bülent Ecevit’in 2001 yılında kabul ettiği programı devralmasıyla başladı. AKP Hükümeti, inkâr etmeye devam ettiği LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) realitesiyle de böylece daha “süreç”in başında karşılaşmış oldu.
Türkiye’den orta vadede, 2004’e kadar gerçekleştirmesi gereken “siyasi kriterler” başlığı altında tanımlanmış olan ilk ödevde, “tüm bireylerin tüm insan hakları ve temel özgürlüklerden tam olarak yararlanabilmesinin güvence altına alınması” isteniyordu.
“İşgücü ve sosyal konular” başlığı altında tanımlanan ikinci maddede ise “cinsel yönelim” temelli ayrımcılığın da kaldırılması bekleniyordu.
Türkiye en azından çalışma hayatında cinsel yönelim temelli ayrımcılığı yasaklayan bu kriteri söz konusu “uzun soluklu süreç”te gündemine bile almadı. AKP Hükümeti tam tersine 2004 yılında yine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) AB müktesebatına uygun bir şekilde değiştirilmesi sürecinde “ayrımcılık” ana maddesine “cinsel yönelim” eklenmesinde ortaklaşan Adalet Alt Komisyonunun kararına TBMM öncesi aşamada Cemil Çiçek ile itiraz etti.
Toplumsal barış için “yeni anayasa” süreci de yetmedi!
TCK’nın ardından diğer önemli bir safha ise Kaos GL’nin diğer LGBT örgütleriyle ortaklaşıp takipçisi olduğu “yeni anayasa” tartışmaları oldu.
LGBT toplumu en başından ve tereddütsüz bir şekilde, şiddetin durması ve Kürtlerin eşit katılımı için, Alevilerin taleplerinin karşılanması için, temel hak ve özgürlüklerin koşulsuz tanınması ve güvenceye alınması için, LGBT realitesinin tanınarak yangında ilk gözden çıkarılacak kesim olmaktan kurtulmaları için anayasal taleplerini AKP Hükümetiyle de paylaştı.
Anayasanın “eşitlik” maddesi olan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” cümlesine “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” ibarelerinin eklenmesi talebi yine muhalefet ortaklaştığı halde AKP Hükümetince ısrarla reddedildi. LGBT toplumu bu değişikliğin hayata geçirilebilmesi için kanunlardan tüzüklere, yerel yönetimlerin işleyişinden yönetmeliklere tüm ayrımcı yasal düzenlemelerin kaldırılmasını talep ederken “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” olası nefret suçları düzenlemesi için bile telaffuz edilmedi.
LGBT’lerin hayatta kalma çığlığı!
LGBT örgütlerinin söz konusu “11 yıllık uzun soluklu süreç”te paylaştıkları nefret suçları ve ayrımcılık karşıtı talepleri hayatta kalma çığlığına dönüştü.
LGBT’ler sırf cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerinden dolayı hayatın her alanında dışlanıyorlar, baskı görüyorlar, eşit katılımları engelleniyor ve yasal güvenceden yoksun bırakılıyorlar. Son yıllarda nefret cinayetlerine kadar varan yaşam hakkı ihlallerini ise tam da mevcut yasalar karşısında maruz kaldıkları ayrımcılıklar tetikledi.
Başbakan Erdoğan, “hiç kimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak” dese de “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” temelli varoluşlarından hareketle adlarıyla çağrılmayan LGBT’leri nefrete ve ayrımcılığa karşı hangi reformun koruyacağı ortada kalmaya devam ediyor.
Erdoğan’ın tekrar ettiği “Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu”nun kanun taslağından ise LGBT’leri cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleriyle ilgi ayrımcılıklardan koruyacak ifadeler daha önce Hükümetince çıkarılmıştı!
LGBT’ler adlarıyla çağrılmak istiyorlar!
Anayasa tartışmalarının başında adları ağızlara alınmayan ve AKP Hükümetinin temsilcilerince “onlar” diye ötekileştirilen LGBT’ler, Kavaf felaketinin ardından “buna da şükür” diyerek Fatma Şahin’e ulaşmaya çalışırken, bir başka Şahin, İçişleri Bakanı’nın eşcinselliği “namussuzluk, ahlaksızlık, gayriinsanî durum” bahsinde geçirmesi yetmezmiş gibi “çok özür dileyerek” zikretmesine maruz kaldılar.
Hâl böyle olunca, LGBT’ler, eşitlik ve özgürlük isteklerinin önyargılara kurban edilecek fantezi muamelesi görmemesi için adlarıyla çağrılmak ve tanınma talep ediyorlar.
“Kanun önünde” herkes “eşit” olsa da bugüne kadar cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerinden ötürü ayrımcılıklara maruz kalan LGBT’ler söz konusu eşitliğe dahil edilmediler.
Yasalarda yazılı “herkes” söz konusu olduğunda erkeklerden sıra kadınlara gelmez. Hele ki yoksulsanız, azınlıksanız, heteroseksüel değilseniz, hasta ya da sakatsanız, yaşlı iseniz yasadaki “herkes” olamazsınız.
İşte bu yüzden Eşcinseller, Translar, Aleviler, Kürtler “herkes” gibi olamadıkları takdirde bu süreç hiç bitmez…
``eşcinsel`` ve ``gey`` aynı anlama sahip oldukları düşünülen iki kelime. oysa, değillerdir. ülkemizde ``eşcinsel`` çoktur ama ``gey`` eşcinsel nüfusun %1`i kadar bile değildir. kabaca, bir ``gey`` ile ``heteroseksüel`` arasındaki temel fark geyin kendi ``cinsiyet``inden birisiyle; heteroseksüelin karşı cinsiyetten birisiyle sex yapmasıdır. Gerçek ise bu kadar basit değildir: Bir LGBTT`nin hayatı ile bir heteroseksüelin hayatının arasında kapanmasına izin verilmeyen uçurumlar vardır. Çıplak gerçek ise, LGBTT`lerin kendilerine ait bir ``hayat``larının olmamasıdır. LGBTT harekete hayatlarını adamış aktivist arkadaşlarımızın çabaları da hayatımızın eksik bırakılan parçalarını tamamlamaktır. Hayat ``an``lardan oluşsa da bir pasta gibi dilim dilim değildir. nefes almayı yaşamak zanneden ya da gündelik hayat pratiklerinin arasında ``cinsel`` yönelimini yaşayamayan, sürekliliği olmayan ilişkilerle duyguları körelen ancak bunları normal ve tek alternatif zannedecek kadar kanıksamış olanlara diyecek bir sözüm elbette yoktur. zaten, onlar da hayatlarının akışındaki randevulaşmaları, yeni partner bulup onlarla rol dağılımı yapmayı kendileri için yeterli görebiliyor olabilirler. Bütün bunlar da onlarda, bir ``tercih``te bulunuyorlarmış izlenimi yaratıyor olabilir. ``Yönelim``ini ``tercih`` olarak görenlere, kendilerine ``lütfen`` verilmiş(!) hakları ferah feza yaşamalarını ve kıymeti kendinden menkul zırvalarını da kendi partidaşlarına (yiyorsa) anlatmalarını tavsiye ediyorum! Yazan :risotto34Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
hiç bir yönden bakmayın. yormayın yaşayın. biz daha almannya Hollanda gibi olamayız. evlilik hakkımı verse ne olacak. topluma bakın siz. ama yurt dışında evlilik yapan varmı?.
Yazan :cilekP_egeBeğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)
Gayler tek tip düşünceye ya da ideolojiye sahip insanlar değildir arkadaşlar, tıpkı heteroların tek tip olmadıkları gibi..her düşünceden, ideolojiden gay vardır.öncelikle bunu kabul edelim. Ama bu akp`li olan gaylerin özeleştiri yapmamaları anlamına gelmez. Kendi partilerine de eleştiri getirmelidirler. İslamcı bir partiden lgbt haklarını beklemek bana çok lüks geliyor.Biraz gerçekçi olalım lütfen! Yazan :mybearsBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
tebrik ederim güzel bir yazı olmuş. ama birşey hatırlatmak isterim. eşcinsellik konusu bu zihniyeti rahatsız ediyor çünkü bu cahil kesimin içinden oldukça fazla eşcinsel olan var ama hepsi kendilerini gizli (!) ilan ediyorlar. sıkıntı bu olabilir.yani kendi aile düzenlerini bozmadan sex hayatları devam ediyor. kısacası açık açığa sistem tarafından tanınan bir eşcinsellik olgusuna bu yüzden karşılar :))) Yazan :prettyzinkerBeğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)
Yani AKP kısaca ``Korkmayın, eşcinselleri öldürebilirsiniz,`` diyor. Erdoğan`ın insan sevgisi sadece üç çocuklu sermaye sahibi sünnilerle onlara hizmet edenleri kapsıyor. Yazan :askveguvenBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
Buradan site yöneticilerine ve tüm arkadaşlara sesleniyorum; heycanli_tunc nickli kişinin yazdıklarının farkında mısınız? belki anti-demokratik bir yaklaşım ama bu tarz kişilerin bu sitede yeri olmamalı ya, kokskoca bir homofobik dünya tarafından sürekli yok sayılır ve aşağılanırken, en azından burada bu tarz heteroseksüel homofobiklerden bile zihniyet olarak çok geride insanların bu sözlerine tahammül etmek istemiyorum. Hükümet ağzıyla konuşup buradan laf sokuşturuyor ve gay!!!! inanamıyorum ya cidden inanamıyorum... Yazan :ottomelaniBeğen (4 kişi bu yorumu beğendi.)
Hem escinsel olup hem de hala AKP`ye laf soyletmeyenler var ya PES dogrusu. Sizler ove ove bitiremediginiz bu kisilerce, hastalikli muamelesi gormekten, asagilanmaktan, insan gibi yasayamamaktan, hatta katl-i vacip olarak gorulmekten memnun olabilirsiniz, ama sizin gibi dusunmeyen bizler hic te memnun degiliz, bu davranislara mustehak degiliz. Yazan :BullieeBeğen (4 kişi bu yorumu beğendi.)
@heycanli_tunc arkadasim yazdiklarini gordugune eminsin dimi? Yazan :TurnTheNightUpBeğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)
sandıkta hesaplaştığını zanneden, yazdıklarının farklı versiyonlarını gördük! gaspedilmiş haklarını isteyen bir çok azınlığa karşı buraya kendisininmişçesine sıraladığı ``onu versek bunu; bunu versek diğerini isteyeceksiniz`` lakırdılarını!! sanki, babalarının kesesinden veriyorlar!! Kendisini güçlünün yanında konuşlandırıp bol keseden atan şahıs, o sandıkta hangi oyunların döndüğünü kimse bilmiyor sanıyor!! bu tür, çabuk yatıştırılabilir çelişkileriyle hakim anlayışın yedeğinde hayatını idame ettirenler gerçek LGBTT`lerin hiç de yabancı olmadığı kimselerdir. Ne bulmuşlardır da bu gidişi bu kadar sahiplenirler merak ediyorsanız, onların kimlikleriyle yaşayamadıkları hesaplaşmaya bakabilirsiniz: Ne de olsa kendileri buna cesaret edememişlerdir! Almanya`daki Nazi Dönemi`nde yaşananları anlatan ``BENT`` adlı filmi izlemenizi tavsiye ederim. Yazan :risotto34Beğen (4 kişi bu yorumu beğendi.)
ülkemizde ne yazık ki nefret cinayetleri çok fazla ancak biz sadece medyaya yansıyanı kadarını görebiliyoruz. evet bende akp liyim ama şunun altınıda çizmek isterim akp iktidardayken bizim haklarımıza kavuşmamız bir hayalden ibaret. çünkü altyapısı aşırı dindar olan bir siyası parti kesinlikle lgbt karşıtıdır. ben buna inanıyorum. ùlkemizde herkes işine geldiği gibo davranıyor...! Yazan :LgbtailemBeğen
Geleceği göremiyorsunuz galiba bırakın hak talep etmeyi 2023 te karaçarşaf giyerek iyi fantazi yaparsınız.. Yazan :olgsvr_P216Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
Yanlış anlamayın ama sanki Türkiye`deki her öğrencinin dizüstü bilgisayarları var, tüm öğretmenlerin ataması yapılmış, hastanelerde hiç sıra beklenmiyor, vergiler yalan yanlış halktan çırpılmıyor da tek derdimiz bizim haklarımız olmuş. Arkadaşlar bizler vatandaşız. Bunun straighti gay`i olmaz ki. Evet, nefret cinayetlerinde homofobik davranılıyor ve çok yanlış. Evet, yukarıda yazdığınız makale çok doğru bilgiler içeriyor. Fakat lütfen, ciddi cinayetlerin adil çözümü dışında ne `gay evliliği` ne de buna benzer haklı fakat zamansız idealar konuşulmamalı. Yazan :partridgeoliverBeğen (4 kişi bu yorumu beğendi.)
bu adamın tek derdı cevresındekılerı zengın edıp turkıyeyı satabıldıgı kadar satmak ve kendı bıldıklerını yapmak başka bısey yapmaz Yazan :makara_cocukBeğen (5 kişi bu yorumu beğendi.)
eğer Tayıp buna demokrasileşme pakedi diyorsa kabahat bizim millette ikili oynayıp hep Ak partiye oy veriyorlar Yazan :ikimizbizBeğen (3 kişi bu yorumu beğendi.)
Hükumet ``cinsel yönelim güvencemiz altında`` dese bu sefer de ``neden evlilik hakkı vermedin`` diye karşı çıkacaksınız. Evlilik hakkı verse ``kaç çocuk evlat edineceğimize karışma`` diye karşı çıkacaksınız. Kısacası bu hükumet sizin dediğinizi yapsa bile memnun olmayacaksınız. Mesele başka mesele. Biz bu oyunun farkındayız. Yine sandıkta hesaplaşacağız. Yazan :heycanli_tuncBeğen (3 kişi bu yorumu beğendi.)
arkadaşlar iyi yönden bakalım toplumda kadın ve erkekleri ayrıştırarak aslında eşcinsel ilişkileri önünü açıyor AKP. bu yüzden oyum AKP`ye!
(falan) Yazan :tabarnacBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)